Ben âşıktım…
Bu karanlığın has bir kokusu var
Hasret,gurbet,aşk,acı,mutluluk..
Sinmiş biraz biraz uçlarından
Rakının suyu ılık kötü olan bir o!
Ne buz var ne su konmuş dolaba
Ah be …. Uzaklığın ne belli
Ne vahim olurmuş bu yalnızlık
Dilimde kekre bir tat!
Bir buçuk yıl öncesine uzanıyor
Başlamışım hasta kalmış bir şiir
Canım demişim,
Bir daha demişim canım…
İple çekmişim geleceğini vat ettiğin günü
Yani ona benzer kırık harfler yazılmış
Hatırlıyorum aslında da,
Hatırlamak istemiyorum niye gelmediğini.
Kıpır kıpır bir bahar yürek o zaman
Belki yıllarca dalında hiç çiçek bitmemiş!
Ama hazır bir damlada yıllarca çiçeğe duracak
…………………………………………
Habersizsin ya!
Ben iştimaya almışım kırık,kopuk,
Bölük,pörçük ne varsa umuttan…
Ne varsa delikanlılığımdan takmışım belime
Sen söylemiştin dört kara harfti adın.
Böyle yazmıştın dördünü de ayrı,ayrı taşıdıgın
Açlığın ne zaman şiire düşse yırtık bir sayfada,
Ben âşıktım…
Ben âşıktım ki mısralarında yüklemler yoktu.
Sakladığın gizli özneleri bulamıyordum.
Bir sorabilseydim kim? ne? Diye,
Belki de bulabilecektim,
“hayatımın” içindeki o gizli özneyi…
Ben âşıktım,elimden çekiliyordu kan.
Sen uzun bir süre şiire düşmemeye yemin etmişken,
Ben âşıktım,düştüğün her şiire ama sen gidiyordun…
Ne kadarda kirli olsa da gözlerim,
Toprak elimi tutmuştu ki ben hala âşıktım.
Artık bir tabelası yoktu bu gelmediğin şehrin.
Gelmediğin gün sökmüştüm betonlarını kırarak.
İçinde yaşayan hiçbir insanı göstermeyecekti artık
Ben öylesine âşıktım ki
Öldürüyördum tek,tek sezdirmeden
……………………………………!
Öylesine işte “öptüm”diyordu son mısraları
Bir sebebi yok “öptüm” diyordu şiir….
Vedat Polatdemir
Henüz yorum yapılmamış.