Siirler.Biz

Biliyorum, konuşacak bir şeyimiz kalmadı

16.09.2009

Bir ihtimal gelişine sığındığımı farkettiysem de, engel olmadım gurursuz ama umutlu ve sabırlı hasretine.
Anlık hayaller anlık mutluluklara gebe kalıyor..bugün gönlümü hoş tutmak istiyorum…imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor.
Bir çocuk gibi, isteklerimi bastıramıyorum.
[singlepic id=9 w=320 h=240 float=center]
Bende olan seni hiç kırmadım, değiştirmedim ve hep korudum desem de,
sendeki benin nasıl olduğunu, gülüp gülmediğini, anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum.
İçimdeki güzelliğine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum..!

Ki aslında ıslanan sadece yüreğim olurdu, bedenim değil…
Üşüyorum, bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı.
Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacağım anılarım dışında.
Isınabilmek için onlara sarılıyorum. Anlamsız ve cevapsız sorular hınzırca sırıtıyor,
ben görmemeye çalışıyorum…

Biliyorum levrekler derinlerde ve dalgalı denizlerde yaşar.
Levrekler uzak bir düş gibi zor yakalanır.
Ama sen becerirsin düşleri yakalamayı, derinlere dalmayı, uzaklara kavuşmayı..
Sahi, becerebilir misin..?

Düşüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam değil.
Gelseydin; kendimi unutup sana akacaktım, susturacaktım içindeki isyanı, kavgaların
ortasında bir güneş gibi doğup ısıtacaktım yüreğini, sevinçten ağlayacaktım bu defa,
mutluyken hemen sarhoş oluşum gibi, dokunacaktım, kusacaktım birikmişliğimi, hasretimi…

Eskiden kimi şarkıların ne kadar anlamlı olduğunu düşünürken, şimdi ayrılığın ardından çalınan
her şarkı umutsuzluğumu ve sevgimi anlatıyormuş gibi geliyor.
Sevdiğim ne çok şarkı varmış!!
bunu senin gidişin gösterdi bana..

Bu bir marifetse eğer, niye benim yanımda değilsin ki…?

Göz yaşlarım asilliğini yitiriyor ve yenik düşüyorum sevdana.

GİTTİN..

.belki de hiç gelmemiştin, ben geldiğini sandım…
Ayak uyduramadım yorgunluğuna. Dudaklarına, düşlerindeki öpüşü konduramadım..

Kimi zaman bir çocuk oldum gülüşlerinde şımaran, kimi zaman bir kadın dokunuşlarında kendini bulan.
Ama en çok da imkansızın oldum, hırçınlığın, yirmi yaşın, gecikmişliğin…
Her gelişimde bir kez daha gönderdiğin oldum…

Aşk pazarında harcadığın mevsimler oldum, sessizce boşalan gözyaşların,birikmişliğin oldum.
Son ses dinlediğin bir şarkının nakaratı oldum, dilinin ucuna gelip de söyleyemediğin kelimeler,
ister istemez yaşadığın talihsizlikler oldum..

Hak etmediklerin, artık yeter dediklerin ve herşeyin olmak isterken belki de hiçbir şeyin oldum.

Söylesene, ben gerçekte senin neyin oldum…?

Sesin hep uzakları çağırıyordu, ben üstüme alındım, sana geldim.
Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenişi sahiplenir miydim..?

Kalbime henüz söylemedim gittiğini…
Öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum.
Seni hala benimle biliyor ve seviyor
Ama ben.. kalbime ilk defa yalan söylüyorum.

GİTTİN..

Sevdamın öksüzlüğüne alışabilirim belki ama
Sesinin uzak yolların sonunda olması acıtıyor içimi.
Suskunluğun en büyük silahındı, suskunluğunla vurdun beni..

Söylesene, unutulmak kime yakışıyor..?

Unutan sen olsan da, sana bile yakışmıyor..
Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan olmak sende daha güzel duruyor.
Görüyorsun işte, aşka ve sana ihanet etmiyorum..

Benim kırgınlığım aşka.

Sen üstüne alındın..

Yorumlar
  1. haticenur dedi ki:

    bu şiir tam benim sevgimi anlatıyor yazanın edebiyatına sağlık :)