Anladım Seni
anladım seni
sen bir büyük dağsın
bazen çıkışlı
bazen inişli
dorukların buzula bezeli
üşüyorum
Ağrı’mı desem adına
Kaçkar’mı
uzatsam ellerimi
bir çığ düşüp o elleri
kar topuna sarmalarmı
korkuyorum
anladım seni
ben sana ulaşamam
ipim yok boynuna dolanmaya
urganım yok
sevdalandım yollarına
varması ömür ister
yürüyorum
anladım seni
titrerken sesim
mor’a çalmış parmaklarımda
seslendim duymadın
yolu yarılamıştın
çekip giderken
Anadolu bozkırlarında
anladım seni
sen’ki
Çukurova’da pamuk toplardın
Giresun’da fındık
çayı Rize’de
zeytini Ege’de sofraya getirirdin
kutsal ellerinle
ekine bereket verirdin
Hıdırellez’din
Anladım seni
denizleri aştığını gördüm
yelken açmış gidiyordun
derken rastladım sana
Kıbrıs’ta bir çoban kavalında
misafir oldum o sese
nağmelerde seni buldum
ben mi ardındaydım
sen mi önümde
bu amansız takipte
bilemiyorum
seni anlattım ardısıra
dost olduğum yaşlı çobana
-uzak dur sevdalara
-yakar kavurur derdi
yandığı kadın için
mesken etmişti dağları
şehirlere hiç inmezdi
anladım seni
ben çoban olmalıymışım
ya da şimdiki gibi
halen dünü yaşayan bir deli
en kötüsüde hiçbiri olamadım
çobanın bir kavalı var
delininse deli gömleği
anladım seni
sen aslında
her aşık olduğumda
bir sonraki sevdamdın
unutulmadın
çünki asl olandın
anladım seni
kardın sen
tipiydin
borandın
kimi zaman yaz yağmuru olup
çok geçip az yağandın
yıldız’dın
ay’dın
güneş’tin
anladım seni
sen herşeydin
anladım seni
çocuktun sen
sevgiydin
çiçektin
yeni doğmuş bebeğimdin
büyümeni bekler iken
ağır usul emeklerdin
kızmazdım
anladım seni
renklerin en güzeliydin
çıplakken sarı
utangaçken kırmızı
denizlerde maviydin
ve anladım seni
sen adımı yüreğime doladığım
birtanecik yarimdin
gittin
dönmedin
bir deli yüce dağı
un ufak ettiğini
hiç mi hiç
bilemedin
Murat Akyol
Henüz yorum yapılmamış.