Geldim
“Var!” denildi, ayak sürdük toprağa
Hakk’ın divanına durmaya geldim
Muhabbeti, su yürütür yaprağa
O Kutlu Nebi’ye ermeye geldim
Tebessümler sahte, bakış riyakâr
Kimine zayiat, kimisine kâr
Gün gelir her varlık sonsuza akar
Yunus’un yoluna girmeye geldim
Derindedir madenleri derinde
Pişer mi hiç ham gönüller serinde?
Gündüz Güneş, gece Ay’ın yerinde
Mevlana izini sürmeye geldim
Daveti var, insanlığın özüne
Sen kalbini yokla, ulaş gözüne
“İncinsen de, inciltme” hak sözüne
Hacı Bektaş Veli görmeye geldim
Sorular; göbekten bağlı maddeye
Sabrımız dönüştü, sanki haddeye
Tahribata, tamir için hediye
Asrın fanisini Sormaya geldim
Toprağın türküsü, canın kafesi
Her gönüle ulaşmıştır, gür sesi
Birbirinden farklı rengi, nefesi
Aşık Veysel ile karmaya geldim
Yığınla gam taşır, yanık bağrında
Toplumsal mesajı; sitem, kahrında
Kurtuluş var, o mukaddes çağrında
Aşık Ruhsati’yle varmaya geldim
Aşüre gibiyiz, aynı kazanda
Niyetler tartılır, büyük mizanda
Güller açtı ne hikmetse hazanda
Aşık Seyrani’yle dermeye geldim
Yürüdük yorulduk, geldik düzlüğe
Her şey yakîn, ihtiyaç yok gözlüğe
Kelime ekleyin, çağdaş sözlüğe
Şerrin defterini dürmeye geldim
Ali Rıza Malkoç
23/12/2009 Bursa
Henüz yorum yapılmamış.