Yalnızlık
Bilirim! .. Bilirim ya ben onu,
Ama anlatamam.
Adı yalnızlık denilip de konulmuş amma! …
Dilim varmaz,
Onu izah edip konuşmaya,
Elim kalem tutmaz,
Onu yazıp, anlatmaya.
Onu ancak;
Bedeninde taşıyan,
Onunla bir ömür boyu,
Yaşamak zorunda kalan bilir.
O gecelerin gizemli karanlığında,
Issız ve sessiz bir adada,
Bir uçurumun kıyısında,
Ya da bir dağ başında,
Çoğu zamanda;
İnsanlar arasında ki kalabalık da,
Tek başına kalınmış gibi,
Kendini yüreğe hissettirip yaşatan,
Tarifsiz, acı bir duygudur.
Mutlulukların buruklaştığı,
Sevgilerin can yaktığı,
Yüreklerin ateş olup yandığı,
Çaresizliğin adı dır.
Özlem olup tüten,
Hasret olup pişen,
Bedenlerde korkuya dönüşen,
Yalnızca Yaratana mahsus,
Derin bir sızıdır o.
Hayatın zevkini kaçıran,
Yaşamın şevkini kıran,
Tadıldığı her anıyla;
Kişiyi canından usandıran,
Bedenlerde saklı,
Hicran yarası,
Alınlara yazılı,
Bahtın karasıdır.
Ne tuhaftır ki;
Kişinin kendi kendine,
Rahat harekât edebilmesinin,
Kendince özgür iradesiyle,
Karar verebilmesinin,
Ve özgürlüğünü;
Gönlünce,
Doya doya tadışının,
Getirdiği serbestlikle,
Kimi zaman;
İnsanların nankörlüğünden, çiğliğinden,
Onlardan yana karşılaşılan kalleşliklerden,
Yenilen acı darbelerden yana,
Aranılan;
Kendisine doğru yürekçe meyil edilen,
Çoğu zaman da;
İnsanların kendi yürekleri adına aradıkları huzuru,
Bulmaya çalıştıkları özünü,
Yine o yalnızlık içinde bulmalarına,
Sebep oluşuyla,
Yine kişinin;
Kendisinin en iyi arkadaşı,
Olma özelliğiyle,
Bir anda değer bulan,
O değerle kutsanan,
Kendisine başvurulan,
Öylesine tuhaf bir haldir o.
03. 03. 2008
Zülfikar KARAKOÇ
Henüz yorum yapılmamış.