Ey! Mutluluk
Nasıl oluyor bilmem, kandırıyor beni
Okşayan ellerle içime içime dokunuyor
Beni zorluyor, evet zorluyor beni,
Öyle ki gönlüm yayılıp geriniyor.
Nasıl gevşeyip yorgun düştü, garip gönlüm
Yedinci günün akşamı, tam öğleyin mi geldi?
Pek uzun zaman mı gezinmiş yoksa mutlu, mutlu?
Gerinip yatıyor işte uzuyor, uzadıkça uzuyor,
Sakin yatıyor benim garip gönlüm
Bu tatlı hüzün onu eziyor, ağzını çarpıtıyor oda
En sakin koyuna giren bir gemi gibi
Uzun yolculuklardan ve güvenilmez denizlerden…
Yorgun düşmüş karaya yaslanıyor şimdi.
Kara daha bir vefalı değil midir?
Daha sağlam halatlara gerek kalmaz
En sakin koydaki böyle bir gemi gibi,
Dinliyorum işte, toprağa yakın vefalı
Güvenli bekleyerek, en ince bağlarla bağlı ona
Ey mutluluk! Ey mutluluk! Şakımak mı istiyorsun?
Ey! Gönlüm Otlar içinde yatıyorsun
Hiçbir çobanın kaval çalmadığı, gizli ve ağır saat bu
Aman, sakın ha! Kızgın öğle uyuyor kırlarda
Şakımayasın! Sus! Bak dünya ne mükemmel.
Şakıma ha! Ey çayır kuşu, ey gönlüm benim.
Fısıldama bile! Bak-sus! Uyuyor koca öğle
Yusuf Kesik
Henüz yorum yapılmamış.