Sen ve Ben
Sen büyük şehirlerin
Büyülü sokaklarında
Güzel bir kentsoylu
Yüreğinde fesleğen
Balkonunda
Her c(d) aim kokusu
Ben küçük şehirlerin
Çıkmazlarında
Çirkin bir adam
Yüreğinde aynı
Fesleğen kokusu
Kafasında çıkmazlarla boğuşan
Sen güçlü bir kavak gibi
Dimdik duran
Kökleri bir çınar gibi sarılan
Tuttuğunu koparan,
Bir kararlı insan,
Ben zayıf, en ufak rüzgarda
Dalı kırılan bir söğüt
Narin bir begonya
Gölgesinde binlerce öğüt
Çınlayan kulaklarında
Kararsız bir insan
Sen istediğini hep alan,
Lakin kırılgan, naif bir tomurcuk
Sanki yağmur yağsa
Ona karışacak gözyaşın
O kadar dolu
O kadar boş için
Belkide aşk senin için
Sen bir anı avcısı
Aşkın en gerçek yanı
Ben en çok istediğini kaybeden
Lakin onurlu, dik başlı
Sanki koşsa yetişecek
Geçmişe havası
Bir o kadar
Yenilgi kabulcüsü
O kadar aşkla doluyken
Boşa kürek çeken
Aşkın yenik yanı
Sen bir öykünün en başında anlatılmış güzel önsözü
Ben bir öykünün okunmadan anlaşılmış sonu (son sözü)
İkimizden çıkacak en güzel sonuç
Bir özetten ötesi değil, yok bunun başka sonu
İsmail Özabacı
Henüz yorum yapılmamış.