Ekmek Zeytin Çay
Kesirsiz hesaplarım vardı,
Oysa benim,
Aklımın ermediği dilemma,
Suçlarından gönlümü akladığım,
Delik ceplerimden sakladığım,
Küsüratsız, üç lirayı geçmeyen dünyam,
-I-
Ekmek,
Yaşamanın yüze vuran minneti,
Kutsallığın ışığında her kırıntısı,
El üstünde,
Hürmetle her şeyden üstün tutulan mübarek,
Sevilecek sevgili, teninde gül açan,
Sıcaklığı iliklerimde,
Öperken dudaklarımla, sevgili niyetimle,
Oysa bedeli ne ki,
Hepsi, hepsi bir lira,
Vay be; ucuz roman,
Hayallerimdeki asil kahraman,
Uğruna mahpus damı,
Yoksa para, başını yer yakar adamı,
-II-
Zeytin,
Her sabahın utanmaz bakışlarından,
Saklanırken güneşin,
Dar sokak sotelerinde,
Tabelasız bakkallarda tanıştım onunla,
Terazinin altı oyuk kilolarına,
Karşı duran Spartaküs oldu,
Vazgeçilmezliği anlamıyla doldurdu,
Kahve köşelerimin kuytularında,
Kaçak tütün kokusu,
Gırtlak yakan tadında,
Kirli tabure, bir gazete kağıdı
Üzerinde yazılacak bu delikanlının ağıdı.
-III-
Çay,
Sokak çocuğu her zamanki açlığında,
Koynunda sevgili sıcaklığı,
Ana tadı gibi,
Nan-ı Aziz,
Kirli elleri, çatlayan nasırlı parmaklarıyla,
Azığı, nafakası, dünyaya küfrü adaletinin,
Sekiz on zeytin,
Oda hepi topu, etse, etse bir lira,
Geriye kalan,
Sıcaklığında gün dolacak,
Avuntusunda akşam olacak,
Bir bardak sıcak çay,
Ama bir liralık, duble bardak olacak.
Dedim ya,
Dün çalıştım,
Kağıt topladım, çöp karıştırdım,
Ölmedim bir gün daha yaşadım,
-IV-
Üç liralık dünyamda bir gün,
Sevgim, nefretim, aşkım, ihanetim,
Beş para etmez, sözlerim
Küsüratsız kavgalarım var benim.
Yarın mı?
Kim öle, kim kala, Allah kerim
Henüz yorum yapılmamış.