Ağır Roman…
ahd-e vefa yokmuş serde gülüm
divane-i gönül berhudar eylesin aşkını
kaf dağlarının arkasında tüccar kılıklı
olmayıp,zikreylesin yine adını
bir sema-i cemal görünür gözlerime
farzeder gönül,sensin o ey sevgili
aşkı alıpta satmayan yürek
sanki sevginin yeryüzünde temeli
oysa hafıza-i beşer şaşarmış derler
unuturmuş gönül yediği darbeleri
şaşkınlıklar aleminin beyhude yolcusu
siler hatırandan tozlu lekeleri
unutulmak layıktır değeri olmayana
senki,değeri bende saklı ebedi
ahd-e vefa güzel bir kelimedir
anlarsın manasını bir gün belki
sert esermiş bahr-i yelleri üzerime
taşa dönmüş,donmuş beden sen öpmeyeli
ayışığı ısıtır olmuş içimi
gönül aşığı güzele kıymet vereli
senki,kıymet bilmez bir hanendemsin
uzaklaşıp kafeslerin ardına gizleneli
revamıdır gönlüme bu işkence
ey dilber-i banu seni seveli
bir ömür gelip geçmekte peşinde
maksud-u menzile yolum düşeli
bir ağır romandır ki hikayemiz
pişmandır gönül sevdi seveli
sahifeleri maziden koşupta gelir
kalmamış cümle alemde gönül seveni
ilk sahifesi garkolmuş saadetlere
ortalara doğru küllenivermiş ebedi sevgi
son sahifelerini okumaktayız ağır romanın
geldi tozlu raflara sanki yerleşme vakti
bir rüyaydı aşkınla,güzeldi,geldi geçti
yandı bitti sahifeler,saadet ise sona erdi…
17.Nisan.2011.İzmir
Ali Efeoğlu
Henüz yorum yapılmamış.