Aşk Şiirleri

Yüreğimin derinliklerine süzülürdü bakışların Dilsizdi yüreğimin çığlıkları Sevmek bazen susmaktı sadece İçimdeki o tarifsiz sıkıntının Gözlerden süzülen birkaç damla yaş ile biraz dağılmasıydı Yağmurla ıslanmış...

Güneşle beraber söndüğüm akşam, Ağlayacak hangi rüzgâr, kim bilir? Mermer bir heykele döndüğüm akşam, Baş ucumda kimler yanar, kim bilir? Her yanında yanık bülbüller...

Küçücüksün kıyamam Anandan ayıramam Alıp yeni yetmeyi Ellerdenden laf duyamam Vay benim ceylan yarim El alem hayran yarim Ben seni alacağım Birazcık boylan yarim Biraz da tavlan yarim Dertlioğlu...

Vicdana gel ey sevgilim Kırdığın taş değil yürek Yine ki kaddar değilim Yumşatmaya yetmez yürek Çile verdin azap verdin Nedense daima yerdin Yapmacıktan canım derdin Demek ki...

Yükünü taşıyacak sırtını kaşıyacak Bıkmadan dinleyip naz ına katlanacak Seni hep koruyacak Ağlarken ağlayıp gülerken gülecek Sensiz yapamayacak görünce ferahlayıp Hep seni sevecek Bunu yalnız sen...

Bir sonbahar mevsimi daha yaklaşıyor Gönlümde sararan yapraklar çaresiz dökülecek Ben seni bir sonbaharda tanıdım ey sevgili Gözlerinin gözlerime değdiği andı eylül Ama ben...

Gozlerinin rengi rengarenk mi? Cekici ve baygin mi? Kalsin istemem. Sevgi dileyen, Gonlunu veren, Gozlerin kor ama, Bakislarin anlamli olsun..... Yuzun cok mu? Guzel. Hem unutulmaz hem cilgin...

Seni istiyorum Bir tek Seni, Öylece Seni İstiyorum; Çırılçıplak.. Derilerimden bile soyunup, Öylece sende kaybolmak... Hatta, Yokolmak... Çünkü; Sevdiğimsin Çünkü; Tek Aşkımsın, Varlık sebebimsin Adam! Ben, senin üstüne Aşk da İlah da tanımam! Nur Tongarlak

Özde hazan değdi gönlüme benim, Dağlarda kar ile savrulan benim. Senin hasretinle yanıyor canım, Ateşte kor ile kavrulan benim. Gönül içinde kabarıp taşmışım, Yürek ateşinde...

İlla görmek mi lazım Yaralamanı beni Kanatmanı ruhumu İşte yazıyorum en derini Sen de bil ki, kalemi aldım elime Nefesin için, sen için En mutlu anlarımın, Rüyamın...

keşke rüyalar gibi yalan olsaydı gidişin, hiç bu kadar sarsılmazdım… keşke yaşantım kadar anlamsız olsaydı terk edişin, hiç böyle kahrolmazdım… ....................... ........................ o günden beri; ne yağmurlar vurdu camlarıma, ne...

Odamda ranzama uzandığım zaman Bağın yamacında, ormanın içine kurulmuş bir ev gözükür Seni görmüşüm gibi ona bakarım hep Yağmur yağdığı zaman Toprağın kokusunu çekerim içime Seni...

Kalbimin yerini seninle bildim, Göğsüme sığmaz bir aşkla sevdim, Hep sana yaklaştım, hep sana geldim, Ben sana yakınım; sen bana uzak. Gonca güller gibi...

Hani bir rüzgar eser ya, yağmurun kokusu gelir, Ben hep senin kokunu duyamam diye korktum. Kumsallara yazdıklarımı her defasında sildi deniz.. Yazdıklarımı unutmaktan,...

gökle sevişiyordu erik ağacı: dal aralarında mavi mavide yapraklar... salınıyordu rüzgarda erikçik bir o yana, bir bu yana... sabah, öğle, ikindi, akşam... davetini yazıyordu güneşe ve buluta elleri...

Halbur üstünde kalan sevaptır aşk Dökülür eski tortuları sualsiz Uyanır ki doğmuştur aşk Şaşırır fecri öte tanrıları Mest olur Güler Aşk Yalan yanlış telaşı Kaplarken ufuklrı Sevinç heyecanı...

Ben çok yazları bekledim; Güneş gibi ışık saçan gözlerin, Kavururcasına öpüşlerin, Tüm bedenimi yakarcasına dokunuşların, Bana seni hatırlatır... Ben çok baharları bekledim; Güller gibi açan yüzündeki...

Çılgın gönlüm uslu dur Aşık olmak çok zor dur Bir kalpsizi seversen Aşk dediğin bir kor dur Gönül seni atarım Bala şeker katarım Her gün beni...