Siirler.Biz

Aşk Şiirleri

Aşk Şiirleri, Birçok amatör ve usta şaire ait aşk şiirleri bulabilir ve sizde aşk şiiri ekleyebilirsiniz. En güzel aşk şiirleri arşivine ulaşabilirsiniz.

Ruhum öyle delik deşik, Öyle zor ki tamiri... Yalnızlıktı belki Zavallı kalbimin özlediği... Aşkı ellerime sunacaktı Söz vermişti.. O da gitti! Bir gün anlar belki dönmesi gerektiğini.. Henüz...
yüreğin değildi ki, gözlerindi seni ele veren... dar bakışlarda körelttiğimiz yediveren gülleriydi feda ettiklerimiz iki nokta koy istersen, o bile yeter benim için! seni iyi gördüğüme...
dalgalar sahilde binlerca yıllık türküsünü söylerken... ve bir saka kuşu öterken kuytularda... gülümseyerek bakmıştık birbirimize... yağmur sonrası toprağın kokusunu çeker gibiydi içime çektiğim teninin kokusu... ben seni; engebeli yokuşlarında sevdim... hayatın daracık sokaklarında... gözlerimizdeydi...
Bir avuç sıcaklık vardı gökyüzünde, Güneş yine bütün gün ortalığı kavurdu... Sanki cehennem fışkırıyordu her yerden! .. Gün batımında.. Güneşin gözleri al akşama boyandı. Gölgeler...
deli gibi çalıyordu kemanı çingene... hoyrat elleri çalıyordu kemanı delice... bir çığlık gibi geliyordu nağmeler.. bıçak gibi deliyordu bakışlar... deli gibi çalıyordu kemanı çingene... nağmeler yükseliyordu içimizi kavuran hoyrat elleriyle çalıyordu kemanı delice... yanağımdan usulca...
Aşkım için İçten içe akar göz yaşlarım Hayalinle avunur bedenim Seni sensizde sever yüreğim Aşkım için Geceleri gündüz bilir gözlerim Uykunda usulca izler seni Öldürmez, ölecek kadar...
Öngörü sahibi iken meğer terk etmişim Şaka değil bu, ben resmen tükenip bitmişim Takıldım yıllar önce sen gibi bir zalime Ne olursun gel...
Mabedim bildiğim teninde ibadetimdi tüm sevişmelerim Anlamadın... Tüm günah cümlelerin öznesine beni yükleyip taşırdığın her gözyaşında yüreğinden bu aşkı afaroz ederken sen, ben sensizliğe tövbe ediyordum. Görmedin... Masum...
Sus, Konuşma, Yorma dudaklarını. Kapat kulaklarını aşkın dışına Gözlerini de sür gözlerimin içlerine Ellerini koy kalbim üstüne Ve dinle; Gör haykıracak! Sor damlalara, akıp gitmeler ne diye Kime, niye,...
her göz mesafesinde bir yorgunluk emaresi sesin dehşetiyle büyüyen aşkın ikircikli hengamesi ilkin güneşe gider ah aya sonradan evvel kokusu gelir aşkın lezzet sonradan sen ki ey derininde damla damla...
Senden ayrı gidecek yerim mi var? Seni alıp giden yola ağlarım, Aman aman,sevdiğim. Benim senden başka bir yarim mi var? Seni alıp giden ele...
En çok seni üzdüm; En çok da seni kırdım ben, Yeni yeni anladım.. Saymadım kaç kez kan ağladın için için, Biliyorum çok da zor...
Sevdalar değil mi beni benden alan/seni bana hayal eden Geceler değil mi yokluğunu bana sezdiren/acılar çektiren. Vuslat değil mi beni böyle yakan/perişan...
Konuştuğum kadar Suskunum Sana Susadığım kadar yoksunum senden Oturduğun semt kadar uzağım sana Bindiğin otobüs kadar Kalabalık İndiğin durak kadar tenha.. Bildiğin kadar bilinmeyenim Bilemediklerin kadar...
Ve geceydi, Ve sitemdi, Ve ıslanıyordu AŞK! Karanlık kuytuların toynaklarında, gönlüme ışık seli gibi doğuyordu. Ey AŞK; Hoşgeldin! Sana bi kez daha acılarımı adıyorum, kanlı sunağında...
Aşk dediğin bir muammâ, Söyler cân başka, cânân başka. Ateş aynı ateş ammâ, Yakan başkadır, yanan başka. İsmail Öztürk (cânî)
Meltem esintileriyle hiç hesapsız geliveren Yaralı gönlümü kuşlar gibi kanatlandıran Bir görünüp bir kaybolan Haberini bekledim hep, rüzgarlardan Ansızın saran sıcaklığın tenimde hemhal iken Can...
Bana bir masal anlat, sevda üstüne İçinde sen ol, ben de olayım Olmasın Kaf dağının ardında, Anka üstüne Şarkılar söyle türküler oku, Leyla...