Aşk Şiirleri

Sadece aşkın değil,canımı acıtan Böyle çekip gitmeni anlamıyorum Seni sevmek değil,beni ağlatan Bu nefretini,hazmedemiyorum. Kapıları kapatmam,demiştin oysa Dost kalırız demiştin,dostluğun buysa Allah düşmanlığından,korusun kullarını Seni sevmek,sanki,idam cezası. Bana...

Gördüğüm deniz gözde bir fırtına Hani estikçe yatırır ya garibim gemiyi Bir o yana bir bu yana Savurur hırpalar kırar tabak çanak kap...

Kalan harap olmuş perişan bir bedense senden İsyanım aşkınadır kadınım Üç kuruşluk dünya malında mıydı aşkımız Yazıktır sana da kalacak olan bir avuç...

Aşkım; Seni seviyorum, kendimi sana feda edecek kadar, yaşamımı değiştirdin. Tanrı bizi görüyor ki; şahitlik ediyor. Aşkım; Bu bir veda mektubu değil, 'Tanrı bizim gibi aşkı yaşayanları hiç ayırmasın' Aşkım; Gözlerine ve yüreğine hapsolmuş sevgime...

gül yüzlüm canım aşkına yandım senin. zaman aktı gecelere günaydın sevgilim, gündüzüm. git gide alışan ben korkum derin yüreğim kabarık dilim lal. zamansız anlarımı zamana karıştıran yokluğunda varlığımı varlığına kavuşturan aşkkuşum. her şey bitti kaç kez...

Kendi tek, cismi tek, anlamı feza; Kainat kadar anlamı çıkar keza, Sen bazen hediyesin, bazen ceza, Sen teksin, anlamınla bin bin yaşa! Sen olsan...

bir ah ettin, sarardı yapraklar... çölde mataran ben olayım... sarı hüzün, kırmızı çile, mavi hasret gökkuşağının renklerinde.... umudun yeşili, ben olayım gözlerinde..... ..... yüreğinin fırtınalarında.. sığınacak limanın...

Yeni çıkmış aşk bunlar Kapış, kapış alanlar Bin bir çeşit olanlar Aşklara gel aşklara Canlı konuşandan var Banttan konuşandan var Dört kontörlük aşktan var Gel vatandaş aşklara Aşkın...

sevmek; bakmak değil görmekse eğer, sevmek; yanındayken başını omuzuna koyabilmekse eğer, sevmek; yanındayken yalnızlığı unutmaksa eğer, SENİ SEVİYORUM.... * * * * * sevmek; senle iken...

Güneşe benzer demiştin Kalpleri ateş gibi yakmalı Bulut gibidir demiştin Yağmur olup yağmalı. Çiçektir demiştin Yediveren gülü olmalı. Uzun,upuzun bir yoldur demiştin Sonu kavuşmak olmalı Bir öyküdür demiştin Öyküde...

Dolaylı tanışmıştık seninin ile birde ben Peki neden terk edip,gittin dünyadan hemen Peki neden terk edip gittin bu dünyadan sen Sevdalı yüreğimi toprağına...

yüreklerde sessizce büyüyen acılar gibi zamana kök salıyor ölüm çiçeği bilmez miyim çokça dövecek yüreğimi bin yıl sürecek bu ölüm merasimi unutmak en büyük...

yaratılansın bedenini bedenime peşkeş görmedim ve senden beri ateist olma ihtimalimde kalmadı inanmasaydım Allahıma inan sana inanırdım ve kadın ve sevdiğim Allah korkusuyla dilime gömdüğüm bir cümle var mezarı tat...

Görmeseydim seni keşke, o akşam. Nasılda geçmiş aradan, Acımasız, koskoca yıllar. Unuttum sanmıştım. Sıyrılmıştım, acı veren anılardan. Silmiştim seni hafızamdan. Anladım ki, kendimi kandırmışım. Şimdi, tek tek...

Ben senin duru su gibi saflığını Onca kalabalık içinde yalnızlığını Belkide ulaşılmazlığını Ben seni sevdim.. Otariter tavırlarını,gururlu asiliğini Çaresizliklerde adım atışını, Baş kaldırışını ,tatlı inadını Karanlık tünelin...

bir bahar esintisi gibi ılık, bir gece gibi gizemliydi kokun... yanağından masumca öptüğümde... hep atacak iki yürek... iki yangın..... ama aynı yürek atışında! ah! beni deli sevdalara...

hüzne batık gemiler gibiydi gülümseyişin galiba... ben sende en çok gözlerindeki hüznü sevdim! Sema Zincir Kanmış

çırpınıyor aşkımız bir kuş gibi yere düşmemek için sallanıyor aramızdaki köprü yıkılacak eğer bir şey yapmazsak güller solmasın, aşkımız soluyor gözlerin eskisi gibi bakmıyor aramızdaki bağ...