öyle
bir dünyaydı ki
seyreylediğim;
bağları buluttan
yolları buluttan
evleri bile buluttandı...
öyle
bir dünyaydı ki
seyreylediğim;
ormanları buluttan
dağları...
Genel Şiirler
genel şiirler
bir istanbul gecesindeyim
gece ve ben başbaşayız
umutlar serpilmiş düşünceme
hayal sanki içimde bir gece
boş vermek istiyorum herşeye
içimdeki...
sensizlikten kurudu gönlüm çatlak çatlak
aşk susuzuyum su ver leylim içeyim
bir ses bir nefes beklediğim
umutların çöktü içime ben...
Sen,
Öfke duyacaksan
Doğru adama
DUY...
Sen,
Öfke yutacaksan
Doğru dozajda
YUT...
Sen,
Öfke kusacaksan
Doğru miktarda
KUS...
Sen,
Öfke...
sen;
çölümde
serabım gibiydin
görüp sandığım
koşarak vardığım
sürünerek ayrıldığım...
sen;
denizimde
ufkum gibiydin
görüp sandığım
uçarak vardığım
yüzüstü kapandığım......
Bekleme rüzgarları
Gelsin essin diye.
Sen savur saçlarını
Aşkı çağırsın diye.
Cemreler düştükçe
Rüzgarlar estikçe
Saçının kokuları
Yüreğime değince
Bekleme...
cemre,
havaya düştü
yirmi şubat bugün...
senin havan az gelir bana
suyunu toprağını
sen gönder bana...
gönlün hevaya düştü
aşk...
Yalınayaktım YA
Rengarenk çakıl taşları
Ayaklarımın altında,
Derenin serin yeşil suları
Parmaklarımın arasında
Saklanıyor gibiydi OYSA...
Sırılsıklamdım YA
Göğün yanan...
Önce,
''İnsan ol'' derler...
Derler de
Nasıl diye?
Göstermezler
Söylemezler...
Belki de
Kendileri bile bilmezler
Sonra,
''Arif olan anlar..''derler..
Derler...
Yükseldi dertlerim aştı boyumu
Bu ne iştir yarab bilemiyorum
Dostum sandıklarım kazdı kuyumu
Ağlarım halime gülemiyorum
Yerimden yurdumdan ayırdı kader
Yaralı gönlümden gitmiyor keder
Çaresiz kalışım...
Yaşam,
Baharlarda;
Yeşil..beyaz...pembe...
Koşmak çayırlarında
Fal açmak papatyalarıyla
Karışmak sevdalarına
Nefes...nefese...
Yaşam,
Yazlarda;
Mavi...yeşil...kırmızı...
Dağıtmak bulutlarını
Toplamak yıldızlarını
Yakmak sevdalarını...
bir kuş olsaydım eğer
kanat çırpar göklere uzanırdım
ALLAH...ALLAH...ALLAH...diye diye
ermek için o kutlu müjdeye...
bir rüzgar olsaydım eğer
eser...
derin sular,
hep sessiz akar
debisini yüksek tutar
içindekileri de
hep dibinde saklar....
sığ sular,
gürültülü akar
debisini düşük tutar...
ey aşkım,
nisan yağmuru gibiydin
yorgun yüreğime
ılık ılık serpildiğinde
bekledim
senin toplanmanı
yüreğimin en derin yerine
bir de
eğilip...
günler,
doğmasa bile
öyle bir aşk vardı ki içimizde
sığmazdı
ne aya ne geceye
senle ben,
verince el ele
güneş...
yüreğimi yakan
gözlerinin güzelliğiydi
kah...
bal gibi yapışkan
kah...
yeşil yeşil bakan
dizlerinde
bana
cennetleri yaşatan...
yüreğimi yakan
soluğunun sıcaklığıydı...
sen,
maviler dolusu
denizler dolusu
bir umuttun yüreğimde
martılar, dalgalar
ve köpükler eşliğinde...
sen,
yıldızlar dolusu
yakamozlar dolusu
bir hayaldin...
Çıkıp şu dağlara şöyle yaslanıp,
İçimde ne varsa dökesim gelir..
Koklamaya kıyamazken gülleri,
Köklerinden bir bir yolasım gelir…
Hep bekledim yâri birgün ondura
Buseleri yanğıma...