Tuz’la şeker gibi değildir amma
Yasaksın sevdiğim yasaksın bana
Hayatımın tadı tuzusun amma
Yasaksın sevdiğim yasaksın bana
Beraber ömürdü sözde niyetim
Ömrümü sömürdü sürdü hasretim
Kara...
Genel Şiirler
genel şiirler
Ah şu doktorlar dedi ki; Geç kalındı, geç kalındı...
O gün bugün canım babam rahat nefes alamadı...
Koşuşturduk bacı, kardeş inancımız oldu...
Benim eylemlerim hep içerde oldu, sokağa taşmadım hiç
Panzerlere değil yargılarıma barikat kurdum
Sorgulamayan, yasası slogan olan
Molotof fırlatıp ara sokaklarda kaybolma telaşım...
beni sevişin,
vuruşundur altımı,
tam ortasından..
hele gülüşün,
yerin dibine girisimdir,
utancımdan kıpkırmızı olan yanaklarımla...
o minicik ellerin,
hayata tutunuşumdur
pamuk ipliğiyle..
hele öpüşün,
kızarışımdır,
tav zamanı demirler gibi..
sonra görüşürüz deyişin,
kapanışımdır
küsütüm...
Serin bir yel vuruyor yüzüme
Aşikar dalıp gidiyoruz...
Kaldırım kenarında terk edilmiş bir bank
Yolun ortasına bırakılmış dikenli tel örgüler
Yürüyoruz hayasızca,dimdik
İlerde bir ışık...
Şiir,bana uzaklardan gelir.
Karanfil getirir,gül getirir
dağların havasını odama doldurur
dağları getirir.
Şiir bana dar ağacıyla gelir
her gece asılır,her sabah çözülürüm,
kaç kere asıldım,kaç kere...
Sana söz verdiğim gibi
almadım kimseleri içeri,koymadım yüreğime
koymadım hayatıma,yüreğime bir başka yürek
sevmedim bir başka kadını
bakmadım kimselere,sana baktığım gözle
tutmadım başka bir el,sarılmadım...
Elim de kalem, aklımda sen
Birde sana yazacağım şiirler
Karanlık gecelerden aldım sana yazdığım şiirleri
İlhamım oldu benim
Gökyüzündeki yıldızlar ve ay
Anlatamazdım başka türlü...
İki Can Gönül Bir Ana Gelince
Gönüllerde Hafiften Rüzgar esince
Huzur Sarmıyormu Benliğimizi
Dertler Bırakmıyormu Peşimizi.
Anla artık Uyumu, Derindeki Huzuru
Bırak Yeşeren Sevgi Çağlasın
Bırak...
bir katliamın pençesinde...
bana düşen hissemde...
gözyaşım ise eğer..
akıp duracan son nefesimde...
Sefa Tuaç
Ömrümde bir güzel sorsalar
Gönlümce ağlar yarim derim
Dağlar eriyip duman deseler
Kalbi yaralı sevdam derim
Zaman gözyaşında durgun
Her gece bana karanlık sokak
Yağan yağmur...
neyle avunurum
neyine senin
neyin sesinde uzayan bir ırmak
akıp gider ömrüm
niçinse sarılmış benliğim
yaşamaksa benimle emeli
neyi savunurum
neyine senin
neyin sesinde hüzün sofrasında
baş köşe benim
her...
Güneşin doğduğu yerden
Doğrulur bedenim.
Seherin bağrına vurur
sesim
Bir kanadım kara
isyankar dalgaların
özgürlüğe değen
görkemi
öteki ak
derin dip akıntının
bin yıllık sükunete
yazılmış efsanesi
özünden özüm
limanlarından
yoluna,
yol diler…
Özden Bora
Şiir renklidir;
Hem de
Rengârenktir,
Kalem
Elinizde iken
Yüreğiniz ne renkse
O renktir...
Şiir silahtır;
Dünyanın
En güçlü
Silahından bile,
Daha büyük
Yok etme
Gücüne sahip bir silah.
Kalem iyiyse barış,
Kötüyse yıkım getirir.
Şiir Anahtardır;
Kapılar...
Anlıyorum!
Kaşların çatılıyor
Kirpiklerin titriyor.
Gözbebeklerin fırtınalı bir deniz gibi
Zeytin yeşili gözlerin,
Bakmaktan öte beni görüyor
Biliyorum...
Anlıyorum!
Ben yokken,
Yağmur damlaları ile gözyaşların
Birleşiyorlar biliyorum.
Attığın her adımında
Orada;
O kalabalıkta...
Ne bir ses, ne bir hece
Meraklardayım yine
Durgunlaştı benim gibi
Söğüt ağacı bile!
Karanlık kuyulara düşürme beni
Vurgunlardayım yine.
Bi tını, ufacık..
Geldiğinde çıkacağım, nerdesin?
Ah! bir...
onca yaşamaktan
yorgundur belki yürek...
içlerinde dünler yürümektedir...
onca yaşanmışlığın bir yerinde,
karşılaşır sevgililer bu kavşakta...
bazen;
bir an bir ömre bedeldir,
o anı yaşayabilmek için...
bir ömür...
Tutku Bir dosta
Sonsuz bir zamana, bitmez bir hayata.
Hayallerimin arenasında,
Tutkunum her nedense.
Uçsuz bucaksız bir deli çöle,
Kararmış kavrulmuş bir siyah tene,
Karanlıkta uçuşan...