Siirler.Biz

Genel Şiirler

genel şiirler

ben, öyle bir sestim ki sahibimden gelen ünüyle dokunsam tellere uzansam ellere tadına varamazdım varmasaydım o dinleyen gönüllere... ben,...
yapraklar, önce şekillenir sonra da renklenir ya... bir bakar söylersin bu elma ağacı bu incir ağacı bu ceviz ağacı dersin......
evine geldim annem... zilini çaldım, kapını açtım annem... selamımı verdim sen yoktun alan olmadı annem.. mutfağına baktım ocak sönüktü annem......
bazen özgürce, bazen saklı, ama en çokta sevdalıydı benim sana gelişlerim.. saçlarımda taşırdım aşkı uçuşan her telinde.. gözlerime sürerdim sevgiyi...
Ne zaman esmerimsi yüzünü hatırlasam Ruhum gidiyor bedenimden Gözüm kararıyor kokun geliyor aklıma Aklım başımdan gidiyor Dayanamıyorum dayanamıyorum Ağlamak istiyorum ama yapamıyorum Sen benden gittin ya...
sonunda; düşeceksin bir yaprak gibi... mevsimli mevsimsiz yeşilli sarılı kahveli sununda; çürüyeceksin bir kuru yaprak gibi topraklı topraksız kumlu humuslu...
sen, cennetten bir sestin güzelim... şakıyanı sendin duyanın ben...! sen, cennetten bir çiçektin güzelim... açanı sendin bulanın ben...! sen, cennetten...
bir yanım hep eksik yaşadım sensiz bir yanım hiç olmadı beklerken dönüşünü yüreğimin haylaz çocuğu koştum ben sana geldim soluksuz sevdandı düştü yüreğime bilmediğin arka sokaklarıma taşıdım...
güneş doğsun beklerdim çiçekler boyanınca güller yansın isterdim rüzgarların esince yörüngene girerdim... yüreğimde tütecek gözlerimde gülecek bir sevda dilerdim senden...
güz gelmişti... gelmişti de daha renkleri netleşmemişti denize yakın ormanlarda... havalar böyle giderse yeşiller koruyacaktı kendilerini sarılara, kahvelere, kırmızılara inat...
ellerimin arasında kurumuş gül gibi kaldı tüm duygularım sen benim doğum günü hediyemdin dost kutlamasında tanıdım seni ilk görüşte aşktı...
bir fincan kahve miydi? aramızdaki dostluğa bahane.... oysa... dost, dostluğunu göstermeliydi içmese de bir fincan kahve... bir yudum telve miydi?...
güneş, dağların ardına saklandı dağları mora boyadı.... güneş, denizin üzerinden battı ufkuma bir kızıl yol yaptı... güneş, mordan kızıldan sonra...
annem... güzelliğin, gülen gözlerinin tam içindeydi... annem... güzelliğin, cömertliğin zirvesindeydi... annem... güzelliğin, gönlünün her köşesinde sözlerinin kefiliydi.... annem... güzelliğin, rüyalarımın...
duygularım mayına takılıp parçalanırken sen gidiyordun bir damla suda fırtınalar kopardı eskiden olsa dokundurmadım gücenmedim hiç mayın acılarından beyaza uyandım soluk soluğa bilmezsem dönüşüz olduğunu gidişinin sen...
dört duvar arasında sana en mavi şiirleri yazdım mavi bir gül kopardım dalından son sigaramın dumanından resmini çizdim boşluğa sonuçta bir yaşamdı alt...
önce kendimden vazgeçtim hüzün arkasından sağanak geldi bir gece kapına dayanırsam sakın açma ay dolunaysa korku filmi izleyip uymuşsan aklının ucundan bir ara ben geçmişsem...
kendinle savaşmayı bırak can’cazım umutsuzlukları gömmüştük epey oldu anımsa bir çınar altında soluklanalım kuş sesleri duymak istemez misin her coğrafyadan sevgiler çıkart yüreciğinden her renkten her duygudan...