Yoksulluk elinden kurudu kanım
Takip eder beni hep adım adım
Belki’de bu yüzden çaresiz kaldım
Süründürür gurbet gurbet yoksulluk
*
Paran yoksa eğer sevenin olmaz
Kimsenin...
Genel Şiirler
genel şiirler
seni,
rüzgarlara sordum
skalayı aştılar...
seni,
bulutlara sordum
dolu olup yağdılar...
seni sordum bilmediler
bilseler de demediler...
seni,
dalgalara sordum
kıyıları şaştılar....
seni,
martılara sordum
çığlık atıp kaçtılar...
seni sordum bilmediler
bilseler de demediler...
seni,
limanlara sordum
zincirleri...
sana,
dönmek istiyorum
hasret seni
eylül yaprakları
birer birer sarartırken
ben üşüyordum...
sana,
dönmek istiyorum
yağmurlar beni
hasret anıları
damla damla ıslatırken
ben titriyordum....
sana,
dönmek istiyorum
eylül de
yağmurlar da
sadece birer bahane
seni seviyordum...
Fikret...
sen,
kapı önünde
veda ederken bana
öyle bir anafor oluştu ki
yüreğimin bir yerinde
senle paylaştığımız
ne var ne yok her şeyi
sarıp sarmalayıp götürüyordu
yerin içine doğru
artık
nasıl...
bu hayatta;
o kadar çok şey vardı ki
yapmak istediğim
içinde
sen yoksun diye
yapamadığım !...
ölsem bile...
bu hayatta;
o kadar çok derdim vardı ki
anlatmak istediğim
içinde
sen...
gülümde,
kokun yoktu
dilimde,
tadın yoktu
suç,
güneşin mi ?
yoksa
gülşenin miydi ?
ne senin
ne benimr
hiç kimsenin
haberi yoktu !...
bağımda,
gülün yoktu
dalımda
bülbülün yoktu
suç,
seherin mi ?
yoksa
ellerin miydi ?
ne senin
ne...
dayan yüreğim dayan
dağları delemesem de
çölleri geçemesem de
şirinim sensin leylam sensin
bırak türküler bizi söylesin...
dayan yüreğim dayan
çayırları biçenim ben
sularını içenim ben
terim sen...
ne kadar
sıksam da gözlerimi
gece kara kara
hasretin kapkara
doldurur yüreğimi
yarim yar
yarim yar
gözleri kömür yar...
ne kadar
tutsam da yaşlarımı
yastığım ıslak ıslak
yokluğun ıpıslak
doldurur yatağımı
yarim yar
yarim...
Ne siyaset yaparız, Ne herşeye taparız,
Fatih, Atilla, Kürşad bunlar kutlu Atamız,
Türklük bize kutsaldır, Türkçülüktür Davamız.
Türk’ün Son Başbuğu Mustafa Kemal Atatürk,
Bitmez...
damlalar,
buluttan kaçarcasına…
yaşlar,
gözlerimden
koparcasına düşüyordu…
tutanı yoktu !…
damlalar,
penceremin camında…
yaşlar,
yüreğimin kenarında
acılarla dans ediyordu…
göreni yoktu !…
damlalar,
saçlarımı okşarcasına...
yaşlar,
dudağımı yakarcasına
dalgasını geçiyordu...
anlayanı yoktu !...
Fikret Turhan-Yalova
22 temmuz 2017
gel güzelim gel
sen denizim ol ben rüzgarın
gel oynaşalım ay ışığında
sen altta ben üstte
dalga dalga...
gel güzelim gel
sen çiçeğim ol ben...
ateşin;
dumanı vardı
alevi vardı...
oysa
senin;
dumanın bakışında
alevin soluğundaydı...
yak yakabildiğin kadar !...
ateşin;
koru vardı
çıtırtısı vardı...
oysa
senin;
korun dudaklarında
çıtırtın endamındaydı...
kır kırabildiğin kadar !...
ateşin;
ocağı vardı
maşası vardı...
oysa
senin;
ocağın kucağında
maşan kollarındaydı...
sık...
gönlüm yelken
rüzgarı sen
uçar giderim ben
sen ne kadar esersen...
gönlüm deniz
kumsalı sen
üstünde yatarım ben
sen ne kadar istersen...
gönlüm liman
gemisi sen
açar dururum ben
sen ne...
benimdi;
elin yüzün
o tatlı gülüşün
ben bakmasam da !...
benimdi;
saçın kaşın
o tatlı bakışın
ben tutmasam da !...
benimdi;
sesin nefesin
o tatlı sözlerin
ben duymasam da !...
benimdi;
adın şanın
o...
dudağımın ucunda
bir damla su olsaydın sen
dilimin ucuyla yakalardım seni
usulca ben...
gözümün ucunda
bir damla yaş olsaydın sen
parmağımın ucuyla yakalardım seni
usulca ben...
burnumun...
vurdum kendimi dağa bayıra
kendimi bilircesine
yine de
yüreğim kaldı
senin o ceylan bakışında
ecelini beklercesine...
vurdum kendimi rakıya şaraba
kendimden geçercesine
yine de
aklım takıldı
senin o öldüren...
rüzgar,
derin soluklu bir nefesti
ne zaman ki
ağaçlık bir alana geldi
ona uğultu dendi...
duymasını bil !...
sevda,
uzun soluklu bir nefesti
ne zaman ki
çıkmaz bir...
ne zaman
bedenim seni ister
ah ü zar eder
işte o zaman
yaşlı gönlüm
anı kuyusuna düşer
gözler ağlar
diller ağlar
bedenim seni
anılar beni
çeker gider...
ne zaman
gönlüm seni özler
ah...