erikler beyazı buldu...
kuşlar dallara kondu...
çok güzel şeyler oldu...
bahar başıma vurdu...
güller goncaya durdu...
yağmur yaprağı buldu...
çok güzel şeyler oldu...
bahar karşımda durdu...
aşk yuvasını...
Genel Şiirler
genel şiirler
seni,
yüksek bir yerlere
koymak istiyordum...
mesela yıldızlara....
kimseler erişmesin diye sana...
sonra da...
ben istediğimde
kayıp düşmeni beklerdim
yıldızlardan kollarıma...
acımasızca...
Fikret Turhan-Yalova,
26.09.2013
eylül;
serin rüzgarların
sarı yaprakları götürmesi ile
hüzünlü vedaların örtüşmesiydi...
gönül;
ürperten duyguların
gözyaşlarını döktürmesi ile
bilinmez vedaların belirmesiydi...
eylül
ve gönül,
hep el eleydi...
Fikret Turhan-Yalova
24.09.2013
yağmur,
toprağa düştü...
güneş,
ağacın dallarına...
ağaç,
yaprak...yaprak...
yeşile döndü...
rüzgar,
çiçeğe değdi...
güneş,
ağacın meyvelerine..
ağaç,
dal...dal...
allara döndü...
çekirdek,
toprağı isterdi...
dalları...yaprakları...
illa ki çiçekleri
dünyayı özlerdi...
dünya da
güneşe döndü...
Fikret Turhan-Yalova,
21.09.2013
sırrını,
içinde tutma..,
gönlünü yakar...
al diline mırıldan,
ay güneşe bakar...
sırrını,
diline vurma..,
çevreni yakar...
at yerlere kırmadan,
dünya...
gönlüm deniz;
dalgalarım var,
kudurmuşçasına...
köpükleri yok
ama...
masunca..!
gönlüm orman;
yağmurlarım var,
bardaktan boşanırcasına...
damlaları yok
ama...
masunca...!
gönlüm...
ışık içimdeydi;
gönlümün farlarında
parmak uçlarımda
sözcüklere dönüyor
beyaz kağıtlarda
kara kara yanıyordu...
aşk içimdeydi;
kalbimin çarpışlarında
gözlerimin çukurlarında
ışıklara...
Biraz Eylül kokardınız
Ne çok yakışırdı sarı saçlarınıza
Umutlar salınırdı rüzgarlara
Maviden yeşili çalardı bakışlarınız
Aşk’la avutur
Sevgiyle yürütürdü takvimleri...
güneş;
yaprakta,
yeşile dönerdi..
çiçekte pembeye...
güneş;
meyvede,
ala dönerdi...
çekirdekte toprağa...
güneş;
toprakta,
filize dönerdi...
dalda yeşile...
güneş;
Hayat'tı......
bir nefesti,
seni bana...
beni sana...
bağlayan...!
bir kapıydı...
aramızda,
bir açılıp...
bir kapanan...!
Fikret Turhan-Yalova,
15.09.2013
rüzgar...
ayırım yapmaz,
her çiçeğin kokusunu
sürüp taşırdı...
yağmur da...
ayırım yapmaz,
her yaprağın tozunu
silip yıkardı....
toprak...
ayırım yapmaz......
bir yazım vardı...
herkesin gördüğü...
görenin çözdüğü...
ki...ona derlerdi
el yazısı...!
bir yazım vardı...
kimsenin göremediği...
sadece yazanın bildiği...
ki...ona...
nefesimdin...
aldığımda,
sen benim...
verdiğimde,
ben senindim...!
yüreğimdin...
çarptığında,
sen benim...
durduğunda,
ben senindim...!
aşkımdın...
sevdiğimde,
sen benim...
sevdiğinde,
ben...
ay..,
geceyi beklerdi
sulara düşsün diye...
gözlerin..,
suları isterdi
yakamozları sersin diye...
yaş..,
aşkı beklerdi
gözlerime düşsün diye....
gözlerim..,
seni...
yağmurun olayım dedim..,
canımı damlalara saldım...
çatı oluklarına takıldım kaldım...!
çiçeğin olayım dedim..,
canımı kokulara kattım...
bir kara dikene takıldım...
gözlerim,
senindi RABBİM...
gördüklerim benim...!
uykularım,
senindi RABBİM...
rüyalarım benim..!
ellerim,
senindi RABBİM...
verdiklerim benim...!
dualarım,
senindi RABBİM...
aminlerim benim...!...
ben..,
yirmi dörtlerimde...
sen on yedilerinde...
ben..,
bisiklet selesinde...
sen sırtımın nefesinde...
ben..,
sarılan ellerin kelepçesinde...
sen yüreğimin ateşinde...
ben..,...
öyle..,
bir bağıracaksın ki...
kuşlar havalanacak...
havlayan köpekler susacak
korkudan..!
öyle..
bir yağacaksın ki..
topraklar kokacak...
çakan şişekler susacak
saygıdan..!...