ellerim senindi..
gözlerim de...
kara dönmeni bekledim...
sen hala...
sulu kar gibiydin...
elimde eldiven...
gözümde merdiven...
tırmanıyordum..
sana doğru...
varmak...
Genel Şiirler
genel şiirler
Hasretin adını koymuşlar şafak
Beklerim sabahı sökmüyor ANNEM
Karanlık geceler derdime ortak
Tabibler çareme bakmıyor ANNEM
Sanki uzaklardan çağırır gibi
Şu kader elimden tutmuyor anne
Her...
Doldurup hicranla bırakıp gittin
Yaptığın yanına kâr kalır sanma
Issız gecelere beni ram ettin
Yaptığın yanına kâr kalır sanma
Doğmuyor güneşim olmuyor sabah
Kastın öldürmekse...
sesler
özgürdü...
içimde,
bir anlama büründü...
istemesem de
dışımda notalara döndü...!
sevgiler
gönlümün sözüydü...
içimde,
dizelere büründü...
istemesem de
dışımda şarkılara döndü...
sesler,
ezgiyle besteye...
sevgiler,
sözlerle gönle döndü...
duyduğum da...
dediğim de benimdi...!
Fikret Turhan-Yalova,
15.06.2013
haziran yağmuru,
toprağı aradı..
bulamadı...
haziran yağmuru,
gezi parkında
sevgililerine özlemle yağdı...
haziran yağmuru,
arabamın sileceğinden
sıcak asfalta kaydı...
haziran yağmuru,
dağ yolunda
yengemin gözlerinde kaldı...
haziran yağmuru,
baharla yazın arasında
sıkıştı kaldı...
haziran yağmuru,
yurtsever...
Öylesine güzeldi, öylesine de acı,
Dün hüznü paylaştık seninle...
Yağmur altında dalgaları seyrettik,
Çaresizliğin resmi gözlerimizde.
Dudaklarda tutsak sözcükler,
Sesler titrek, çıkmaya korkar gibi,
Bir aşk...
Dünyanın bitmez yükünü..,
Sırtıma vurdum...
Belimi büktü..!
Bükük kalan belime..,
Halini sordum...
Acı acı güldü...!
Ruhumun dinmez yükünü..,
İçime koydum...
Gönlümü büktü..!
Bükük bakan gönlüme.,
Halini sordum...
Kahkahalarla güldü..!
Fikret Turhan-Yalova,
14.06.2013
90'lılar...
Atalarının yokluğundan
52 yıl sonra,
Atalarını
Yeniden doğdurdular...
90'lılar...
Hepsi birer birer
Çapulcuydular...
52 yıl sonra,
Atalarının izini
Gezi...
Ömür...
Nefeslerden
Kah küçücük....
Kah koskocaman...
Bir demetti...
Ayrı renkte...
Ayrı kokuda...
Binlerce çiçekti...
Ömür...
Güneşlerden
Kah küçücük...
Kah koskocaman.....
ağızında;
dilin dönüyorsa..
yalana değiyorsa....
ve de...
hiç için acımıyorsa...
''-yazıklar olsun...'' sana...!
elinde;
kalemin oynuyorsa....
yalanı yazıyorsa....
ve de......
zaman mıydı?
zamansızlığa sarılan...
sarılınca kısalan...
kısaldıkça,
uzayan..!
aşk mıydı?
ölümsüzlüğü arayan....
aradıkça uzayan...
uzadıkça,
kısalan..!
Fikret Turhan-Yalova,
12.06.2013
Beklenen misafirim!
Bir gün yolunu
Sevda sokağına düşür mutlaka
Geldiğinde de çekinme ve ara !
Ben aynı yerdeyim,
Seni bekliyorum hâlâ,
Saatim de hep vuslata beş...
Kaçmasana benden derdin ne gülüm
Geçmiyor saatler akşamlar ölüm
Kanadı kırılmış sabah bülbülüm
Yaramaz sevgilim küçüğüm benim
Sözlerin ruhuma hançeri...
elimde...
bir çekirdek olsaydın...
en uygun toprağa
en uygun zamanda
ekerdim seni...
ve de...
beklerdim yeşermeni...
elimde...
yeşil bir dal olsaydın...
hemen sokardım seni
kara toprağa...
ve de...
baş kaldırmanı beklerdim
güneşe yağmura...
elimde...
bir...
saçlarımın beyazında açarken kırmızı laleler
bulutları giydim, güneş yüzünde batıyor
şafak gözlerin ellerimde
kanatlarımda takılı yüreğin
adın gerdanımda sonsuzluk kolyesi
yorgun argın fısıldıyor ruhuma
elimi dayadım...
Yerde..,
Bir ekmek gördüm...
Saygıyla eğildim...
Aldım başıma koydum...
Ben bir insandım...
Yerde..,
Bir insan gördüm...
İrkildim..!
Başka bir insan
Onu tekmeliyordu...
İnsanlığımdan tiksindim.
Yerde..,
Bir çukur gördüm...
Etrafında kalabalık....
Biri soruyordu;
''-Nasıl bilirdiniz? ..
Ne...
elimde...
bir dal vardı;
eksem de ateş,
yaksam da ateşti...
gezi parkında...
bir ağaç vardı;
korursam yeşil,
bırakırsam griydi..
elimde......
geçmişe...
mazi derlerdi...
ki...
onun;
çiçekleri kuru...
resimleri buzlu...
anıları tuzluydu..
geçmişe...
mazi derlerdi...
ki..
onun;
çizgileri yüzümde...
derinleri gözümde...
dertleri yüreğimdeydi...
geçmişe...
mazi derlerdi....
ki..
o,
hep benimleydi...!
Fikret Turhan-Yalova,
06.06.2013