eller var,
bir el buluncaya kadar
uzanır dururlar
dostluğa..
sözler var,
bir ses duyuncaya kadar
yayılır dururlar
sonsuzluğa...
gözler var,...
Genel Şiirler
genel şiirler
Balı şerbet edip acıyı ezdin
Çok memleket gördün çok gurbet gezdin
Cehaleti yerdin dost için tezdin
Yuvasız kuşların ili NURANİ
Aldırmazsın başda tüten dumana
Yolunu...
sabahı,
güneşten...
güneşi,
dağdan,denizden,ovadan
önce karşılamak...
dostu,
sevgiden...
sevgiyi,
kuştan,böcekten,çiçekten
önce kucaklamak...
işte
işimiz
bu olmalı ki
güzel olsun yaşamak.....
özleminle
seni beklerdim
sonra
bir türlü dayanamaz
mevsimsiz açardım
sonra da
kırağılar beni yakmadan
gelmen için
dualar ederdim
korka korka...
Hey Balıkçı!
Bir hikaye anlat bana
Duymasam da o güzel sesini
Hissetmesem de ruhuma,
Huzur veren nefesini
Aşkı hiç tatmadın sen
Aşk ne demektir bilir misin?
Aşk...
biz
ne bayramlar yaşadık
eskilerde...
kimine,
şeker-kolonya...
kimine,
filtreli sigara çikolata...
kimine de
ekstradan bir bardak su ile
köpüklü kahve......
elma tadında
gül dalında
güzel derlerdi...
elmayı soydum
ellerimle
dilim dilim koydum
yarin dillerine
erdim
hazların en yücesine...
elma elimde...
Sana layık olamadım ki
Bütün verdiğin nimetlere
İki kapkara gözlerimle
Şükür yaşımı dökemedim ki
Geceler saydığım yıldıza
Sabahlar yandığım güneşe...
gönlüm,
senden ötürü
sola döndürürdü beni
yastık ısınır
yüreğim sıkışır
uyuyamazdım ben...
aklım,
bismillah der
sağa döndürürdü beni
yastık yine...
çiçekler,
aşkı anlatıyordu...
oysa;
ne bahçesine
ne balkonuna
bir eken bulunmuyordu...
ağaçlar,
geleceğimizi koruyordu...
oysa;
ne bağlara
ne dağlara
bir...
bir çiçek düşlüyordum;
rengi sen...
kokusu sen...
öyle ki
gözümde tüten...
nefesimde büyüyen...
bir çiçek düşlüyordum;
dalı sen...
yaprağı sen......
ölüm,
melodi gibiydi
yani evrenseldi...
bir gün
bulutlara
komşu olunca
aynı şarkılar çalacaktı
yıldızdan yıldıza
evrenselliğin
modunda! ...
melodi,
ölüm...
toprak;
güneşi bekler
yağmuru bekler
üçü de
uygun koşullarda
çekirdeği delerdi
fidan;
bulutu özler
rüzgarı özler
keyfince
güneşe doğru giderdi......
acelen neydi?
deme...
sabahın köründe
dikilirim önüne
sen görmesen de
ellerimi uzatırım
tutmasan bile...
acelen neydi?
deme...
akşamım köründe
dikilirim...
bilmeli ki
iki dünya varsa;
biri ahiri..
biri zahiri...
iki de
ben olmalıydı
biri fani..
biri ebedi...
işte,
belli ki...
gözlerim,
isyan etti
insanlığı yakan
o yangınlarda...
kulaklarım,
isyanın da
ötelerindeydi
insanlığı yıkan
o feryatlarda...
yüreğim,
çıldırmayı denedi
insanlığı havaya...
ben,
bir masada ekmek olsam
beni,
yalnız sen parçala
isterdim...
ben,
bir bardakta su olsam
beni,
yalnız sen yudumla
isterdim......
onlar
ki..
dışları
kış olsa da
içleri hep bahar
KADINLAR....
onlar
ki..
kuru dallarda
patlamayı bekleyen
yeşil yaprak
KADINLAR....
onlar...