Kısa Şiirler

içimde; güneş dolu beyaz çiçekler vardı... içimde; yağmur dolu kara bulutlar vardı... içimde; güneş doğarken üstüne de yağmur yağarken yedi...

siz, güneşi hep sarı ışıklarıyla doğar mı? sanıyorsunuz... halbuki kimi güneşler hep kapkara doğar ve de o gönüller ki hep...

fidan, ağaç olur... ağaçta dal dalda yuva olur içinde kuşlar oturur... dal olur dalda yaprak yaprakta gölge olur altında yorgunlar...

günümü düne dünümü maziye döndüren sendin... günde kendini dünde kendimi aratan sendin... durup durup beni güldüren durup durup beni ağlatan...

beni, yalnız bırakan; gün müydü? karanlığa karışan yoksa umutlarım mı? bulutların arkasına saklanan... beni; yaşsız ağlatan; akşam mıydı? hüzünlere kapılan...

ışık, küçük bir delik arardı karanlığı yırtmak için... su, küçük bir eğim arardı toprağa yol yapmak için... tohum, hem ışık...

bilsem ki güz günleri yarim üstümde hışır hışır yürüyecek sararıp düşmek isterim yaprak yaprak ağaç diplerine arada bir rüzgar savursa...

Güzel... doğa, varlığıyla güzel... doğa, varlıklarıyla güzel... doğa, var olacaklarıyla güzel... doğa, senin varlığınla daha da güzel... Fikret Turhan-Yalova, 02.12.2015

Herkes dil dökmeyi bir hüner sayarken,, Ben susmayı öğrendim, Aksime koşan yıllardan… Elden, dilden ve benden uzakta, Hayat kendi akışında.. Emre Turgay

Sen benim hiç solmayan çiçeğimdin Ne gülen yüzüne bakabildim Nede beni seven kalbini görebildim O kadar doluyum bir o kadar da suçluyum HER ŞEYİN...

unutma..! nilüferler; batağın koyu karalığında, kaktüsler; çölün kavurucu sıcağında; kah sarı... kah pembe... kah beyaz... çiçeklerini açmakta umut adına sakın...

Yalnızlık aynadan bakıp kendini görememektir. Bil ki bu senin yalnızlığın geçmişindeki keşkelerin bataklığıdır. Bu yüzden hep keşkelerle kalacaksın yalnızlığınla beraber. Onunla olacaksın onunla...

baharlar, yağmur demekti... ilki, aşk adına... sonuncusu, veda adına yağsa da... yağmurlar, hep yaşam demekti... Fikret Turhan-Yalova, 13.09.2015

yolunda; taş mı? olsam... arnavut kaldırımlarında arnavut inadında yoksa ayakkabı bağın olup bileklerini mi? sarsam, topuğuna kadar Akhilles gibi bir...

ben, anlamları kelimelerime... sense, gözlerine yüklemiştin...! ben, söyledikçe... sense, gülümsedikçe el le aşkı BETİMLEMİŞTİK...! Fikret Turhan-Yalova, 13.08.2015

güneş esmiş, renklerini sermişti yerden göğe biteviye... rüzgar esmiş, bulutları sermişti gökten yere biteviye... sevdan esmiş, seni bana sermişti gözlerimden...

güller, goncada iken renge,şekle,kokuya gizemliydi... güller, kat kat açınca yaprak yaprak doğaya gizemliydi... güller, bir tek iken de bir buket...

benim ulaşılmaz gökyüzüm Benim hiddetli soğuk acımasız fırtınalı kimsesiz mülteci geçen Ne istedin benim tüfeğinden Git hiddetini bastır esen yelden Ama şöyle sene be...