Sizin Şiirleriniz

Yaradan Allah aşkına, dolu gönlü boş çevirme Aşkımıza maya çaldım, sakın ola sırt çevirme Yandım gülüm senin için, sevgimize verdin biçim Seni içem...

Vurma gardaş yaralıyım Bir esmere sevdalıyım Etrafında dolanırım Vermez ise belalıyım Kah yan bakar kaşın çatar Kah çalımın bana satar Koyundan usluyum amma Diken olsam ona batar Gel...

Dünya döner bana ne İsteyene ver gitsin Sevmiş isem sana ne Kısmetimi ver gitsin Diyar diyar dolaştım Nice dağları aştım Şimdi bulmuşken seni Kimseye vermem aşkım Ailece oturdular Meseleyi...

Karanlığı delen adam Kuytularda buldu madam İşte kısmet buna derler Sanki dirildi komadan Tilki gibi arıyordu Dize sular iniyordu Sonunda nasip oldu Kısmetini buluyordu Biri ayyaş biri sarhoş Beyi...

Acep varmı senin gibi Aşığını mutlu eden Sevgisini seller gibi Aşığına içten döken Bir tanesin bu cihanda Güneş dahi sönük yanda Uzun boylu ela diber Seviyorum seni...

Rahmet olarak gönderdi , seni Rabbil Alemin Tebliğine Lebbeyk dedi, Ya Muhammed’ül emin Sana bey-at edenler oldular Eshabı Kiram Bizden sana ya Nebi...

Sevelim sevilelim hep beraber gülelim Çıksın aradan nifak ağlamayıp gülelim Kardeşlik türküsüyle halayları kuralım Oynasın genç fidanlar zevkimizden gülelim Elele tutuşalım barışta buluşalım Yabancılar değiliz...

Canım sevgilim, gönlümde gülüm Sensiz neylerin, ayrılık ölüm Senden önce beni, gömsün mezara Tabutun taşıdım kırıldı belim Sana duacıyım bak açtım elim Acına gark oldum...

Aşka tarif bulmak için Karıştım halkın içine Gelen giden cevap verdi Biri benzemaz birine Biri dedi aşk ateştir Diğeri dedi kalleştir Biri dedi aşk yanmaktır Dedi biri...

Düşünür bir hali vardır Yüzü soğuk sanki kardır Anlaşarak evlenmiştik Kadermidir nedir bilmem ? Gönlü bana ısınmadı Kalbden kalbe yol bulmadı Hal hatırım hiç sormadı Kadermidir nedir...

Har vuralım da harman savuralım sevdaları; daha harlanmadan oncağızların ateşini, bir gayret, müthiş bir teşebbüsle üfleye püfleye söndürelim....

Her gidişin bir dönüşü, her ayrılığın vuslatı, her özlemin sevinci var. Dönüşü bekleyip, vuslatı özlerken, sevinçlerden uzak bu şehir bana dar. Ellerim...

Bir durun hele sevesim var deli deli yahu! Boş verin şimdi işe geç kalmışım ya da alamamışım maaşımı. Elektrikler kesilmiş, evi su...

Zaman dediğin vahşi bir beyaz yılkı ki koşuyor dört nala. Elindekilerin kıymetini bil, bilmezsen giderayak savrulur yola. Makam gelir, şöhret gelir, şan...

Vakti gelince aşk dediğin uğursuz yoldaş, ansızın kara peçeye bürünür. Vakit dolunca uzakken yakın olan, hemen yakındayken uzak görünür. Vakti gelmemişken aşka...

Kendi dikeninden haberdar mıdır ki gül ve acıttığından canları? Her dokunduğunda aşık, mendiline silerken akan kızıl kanları. Zor mudur bir tebessüm vermek...

Bir hallacın pamukları savurması misali savruldu hayallerim gözümün önünden bir kaç nefeslik bet sözün hışmıyla. "Neden?" diye başlamak ...

Nasıl bir teşbih yapmalı ki anlatmalı seni, sana olanı cümle aleme? Neyden dem vurmalı, neyi misal almalı, hangi çiçeğin...