soruyorum bazen kendi kendime;
benim emek verilerek toplanmış,
acımasızca bastırılmış yaşantımı
hangi sarsıntı çözebilir diye?
tüm yeryüzü ağırlığı üstümde sanki,
olgunlaşmamın içinde eridi acılar.
bi daha...
Sizin Şiirleriniz
Sizde kendi yazdığınız amatör şiirlerinizi bizimle paylaşın şiirleriniz burada yayınlansın
Ruhum öyle delik deşik,
Öyle zor ki tamiri...
Yalnızlıktı belki
Zavallı kalbimin özlediği...
Aşkı ellerime sunacaktı
Söz vermişti..
O da gitti!
Bir gün anlar belki dönmesi gerektiğini..
Henüz...
yüreğin değildi ki,
gözlerindi seni ele veren...
dar bakışlarda körelttiğimiz
yediveren gülleriydi feda ettiklerimiz
iki nokta koy istersen,
o bile yeter benim için!
seni iyi gördüğüme...
dalgalar sahilde
binlerca yıllık türküsünü
söylerken...
ve
bir saka kuşu öterken
kuytularda...
gülümseyerek bakmıştık
birbirimize...
yağmur sonrası toprağın kokusunu
çeker gibiydi
içime çektiğim teninin kokusu...
ben seni;
engebeli yokuşlarında sevdim...
hayatın daracık sokaklarında...
gözlerimizdeydi...
Bir avuç sıcaklık vardı gökyüzünde,
Güneş yine bütün gün ortalığı kavurdu...
Sanki cehennem fışkırıyordu her yerden! ..
Gün batımında..
Güneşin gözleri al akşama boyandı.
Gölgeler...
deli
gibi
çalıyordu
kemanı çingene...
hoyrat elleri
çalıyordu kemanı delice...
bir çığlık gibi geliyordu nağmeler..
bıçak gibi deliyordu bakışlar...
deli
gibi
çalıyordu
kemanı çingene...
nağmeler yükseliyordu içimizi kavuran
hoyrat elleriyle
çalıyordu kemanı delice...
yanağımdan usulca...
Bir avuç sıcaklık vardı gökyüzünde,
Güneş yine bütün gün ortalığı kavurdu...
Sanki cehennem fışkırıyordu her yerden! ..
Gün batımında..
Güneşin gözleri al akşama boyandı.
Gölgeler...
Ve geceydi,
Ve sitemdi,
Ve ıslanıyordu AŞK!
Karanlık kuytuların toynaklarında, gönlüme ışık seli gibi doğuyordu.
Ey AŞK;
Hoşgeldin!
Sana bi kez daha acılarımı adıyorum, kanlı sunağında...
sevgili insan
nukleus'ta farkımız yok
ötekini sevmelisin
nihayetinde
sen de ötekisin...
derviş kotan açmış gökyüzünün asuman maviliğine
ışık tohumlar
aşk
buhur
Memduh gün tırpanlar sararan zaman tomağında
kirtil umutlar
pul
yoksulluktan izmarit...
yaşamdan...
upuzun gibi bize görünen
aslında bir fesleğen ömrü kadar bile sürmeyen
ömrümüzde
ömrünü incittiğim
beni bağışlamadan mı gittin
tüm kapılarını kapattığım benden
hüzün içeri girmesin derken
ne...
‘can
acıyıp incindiğinde
anlayabilir ötekini'
incinmenin acıtan seyrinde
ayrı dillerde konuşsa da
dil yarası
gönül acısı
diş ağrısı
birbirini aynalar herkeste
bana acıyorsun
acı seyir defterim
bende kanıyorsun
kayıp dünyamdaki
kaybolan izim
kana kana
yudumla...
Ayrılığın dili olsada söylese
Sensizlik ölümle eşdeğer bu tende
Sensiz nefessiz,
Sensiz hayat yok bu şehirde...
Bünyamin Gürbüz
Ben de gönül kara kış,
Fırtınalar kopuyor artık,
Yüregimi, alabildigince,
Soğutmuş...
Vermiş gözlere isyanı,
Ağlatıyor.
Dökülen yaşlar,
Bedenimi esir almış,
Buz kitlesi kaplamış.
Sensizlik ayazında,
Çok üşüyorum sevgili...
Ellerim ellerini,
Kollarım bedenini,
Tutup,sarmadıkca,
Bahar...
Diyarbekir Duymaz Sesimi
Çürük su tadı ağzımda
Kan kokusu soluğumda kalacak
Zılgıtlarım susacak
Küstürdüler beni
Küseceğim
Sesim çınlamayacak dar sokaklarda
Orada hiç yaşamayacak bedenim
Ruhumsa
Asla ayrılmayacak
Tek şehirdir terk...
hatasız yaratılan bir beden
pembe yanaklı gül dudaklıdır
gerçek bir eser güzel güzelden
annem sevgi sevgi duraklıdır
bazen gözyaşı çok ağlamaklı
bir sabır taşı çok...
sevdiğin kadardır ömrün
gülebildiğin kadar mutlusun
üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
sakın bitti sanma her şeyi
sevdiğin kadar sevileceksin
güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği...
Zamansız sevdaysan beni mi buldun,
Elinden tutmuşken hayalim oldun,
Hayatıma girdin, yıkan sen yıkılan ben,
Rasatladığım gerçek aşkım rüya mı oldun,
Artık çok yanıyor,...
Açtım sana kalbimin aşk damarını,
Bir kan olupda kalbime ulaşamadın,
O kadar sevdim ki, yol senin dedim,
Sen o yolu...