Siirler.Biz

Yalnızlık Şiirleri

Yalnız kaldığınızda veya kendinizi yalnız hissettiğinizde usta ve amatör şairlere ait yalnızlık şiirlerine ulaşabilirsiniz.

yokluğun ne zormuş meğer sen gittiğinde anladım elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi bir köşade hıçkırarak ağlamayı sen gittiğinde anladım. ve............. şimdi daha iyi anlıyorum gidenden sonra yalnız...
bir rüzgar eser bazen benliğime aniden uzaklaşırım şiire yazacak olduğum harflerimden bazen alır başımı giderim Faroz limanının en ucuna... ılık bir rüzgarın esintisine bırakırım...
Biliyorum Bir daha açmayacak gönlümün kardelen çiçeği Beyhude bir inatla itiliyorum dalından yaprak gibi SENSİZ Saklıyorum bir sır gibi,dua gibi anıyorum adını Yokluğunla ezildim...
Sofrasını kurmuştur sokaklar, Çağırır yine seni, Rüzgar soğutur,yağmur ıslatır, Güneş yakar bedenini, Kardan adamlar gibi büyüyen, Bir kaç gün sonrada eriyen, Su damlaları gibi damlayan, O ürkek...
Eğer bir gün dinlersem kendimi Bulamazsın gelsen bile sevgili Can kafeste kuş misali Çıldırdı bu gece Çıldırdı kıracak sandım Kıracak sandım kafesi Ey dünyalar güzeli Şimdi burada...
sen değil misin beni terk eden senin aşkından ben mecnun oldum serseri oldum şair oldum sana ne oldu ki sen okulunu bitirdin memur oldun uzman...
Geceyi yorgan yaptım çekilesi acılara, Sabahı beklemeye zaman kalmadı. Şafak sökerken bülbül sesleriyle, Sensiz gecelerin koynunda kala kaldım... Ben sensizliğin karanlığında ağlarken, Gökyüzü gözünü yumdu...
sen yokken; sana dair tüm dizeler anlamsız kalıyor... ve her defasında yüklemsiz bir cümle olarak kalıyorsun kalemin ucunda... gözyaşı oluyorsun arasıra... özlem oluyorsun bu...
Uykularım tutmaz oldu gecelerim de Çıkmazlarım var, çook derinler de, Yağmurları yağmıyor sevinçlerimin, Çok yalnızım, boş çaresizlikler içinde. Kayıp gidiyor herşey aniden hayatımdan Azgın yangınlar...
ben şimdi yalnız.. saçımı da kısalttım alnımdaki çizgileri göresin diye üstüme masmavi bir tişört giydim belki bana inanırsın diye ben şimdi yalnız akşam güneşini evimin penceresinde...
Yoksun Her şey kırık, dökük Yorgun kalbimde çarpıntı Gözlerim buğulu Umutlarım, düşlerim donmuş Tıpkı bir hırsız gibi, Seni arıyorum... Yoksun. Tatlar genzimi yakıyor İçim acıyor Gülümsedikçe güzelleşen yüzün Karanlıklarda uzaklaşıyor Çaresiz adını...
Bulduğumda seni yalnızdın Fırlatılmış yürekler arasında sıkışıp kalmış ruhun Önünde uzanan yol iblisin fenerinde Biraz ilerisi intihar Bir bıraksam hazırdı gitmeye Kolundan tuttuğum gölgen Ölüme seslenen...
bu aksam gitme evde yalnızım ben korkarım karanlıktan aç gözlerini yüzüme bak ışık tut önüme merdivenden düşüp ölmeyeyim. bu aksam gitme biraz daha otur benle çay getireyim sana içreriz...
Hüznü yaşıyor yüreğim… Savruk bir sonbahar yaprağı gibi yalnız ve çaresizce, Darmadağın ruhumda fırtınalar esiyor, Bir virane gönlüm kaybolan hayallerde… Pembe-beyaz çiçeklerle süslü bir...
Sen gidince bıraktım yazmayı Biliyormusun? Tıpkı, gülmeyi bırktığım gibi… Senin beni, Benimse,güzellikleri bıraktığım gündü, Hatırla, o serin Haziran gecesini… Haziranda ölmek zor demişti ya şair. Haziranda geride...
Her gidişinin ardından, Dönüşüne kadar ağır aksak zaman., Sensiz uyanmalarım, Susuzluğum, Açlığım, Bir yanım yarım, Bir yarın tamamlanacağım. Seni beklemek, Bekleyişlerin en zoru, Algılar da zaman, Ayrılılık yaman., Ağır aksak yelkovan. Kulağımda...
Havanın renginin önemi yok bugün Bakışlarımdaki durgunluktan değil denizin sessizliği Düşüncelerimdeki kimsesizlik ve yorgun düşünceler Sensizlikten daha güzel bu gün Sana soramadığım soruları Neden diyemediğim...
Sensizlikten daha güzel bu gün Sana soramadığım soruları Neden diyemediğim sır olan sevdamı Yok sayılışımdaki ayrılığı Bir bir keşkelerime soruyorum bu gün Yeni bir gün...