Acının Rengi Kara
Güneş misali sesin, kutuplara büründü
Üşüdü tüm bedenim boynum büküldü
Kan çekildi damarlarımdan kalbim büzüldü
Yaşam sanki artık kuru gürültü
Kararından caydırmak zor üzdüm seni
Sana koşmak isteyen ayaklarım
Daha onaltı saat prangalı
Ellerim kelepçeli
İple çektim sabahı
Soluğu aldım bana yasak
Sevdamın topraklarında
Gülümün kök saldığı bahçedeyim
Her şey gözüme el ama
Ruhumla bütün kalbimle bütün
Korkularımı alıp götürdü
Rüzgarla gelen kokun
Huzur doldu yüreğim
Bedenim ayaklarım zamanla yarışta
Beş var seni karşılamama gözüm kapıda
Yoksun birtanem yoksun aşkım yoksun işte
Bir daha bir daha elim tuşlarda
Kursağımda kaldı sevincim
Sesin kutup gibi idam fısıltısıyla dolu
Renkleri söküp aldı dünyamdan
Acının rengi kara
Kızgınlığın kalemi kırdı
Haykırışımı duymuyor kulakların
Kalbinde kalın bir perde geçmiyor sevgim
Çöktüm kaldırıma dizlerim taşımıyor beni
Diri diri mezara gömüyor her kelimen
Acının rengi kara
Sol yanım sancılarda
Seninle gelenler vedalarda
Terk edişinle hepsi peşin sıra
Mutluluğum, yaşama sevincim, nefesim
Terk ediyor bedenimi peşin sıra
İZZETTİN AKYAPI
Henüz yorum yapılmamış.