anne
Bu sabah yine sensiz uyandım anne Sensiz açtım gözlerimi güne Tıpkı eski günlerimizdeki gibi dört tabak koydum masaya Sen ben babam kardeşim Aama en başta sana yer verdim Konuşuyorduk seninle Aklıma geldi soracağım anne Babam bu sabah yok nerede Sabah gözlerimin içine bakıp gidiyorm dedi Bilmediğim ne var anne nereye gitti Sol yanımda bir sızı var bugün Rüyamda gördüm babamı dün Ben senin yatağındaydım ve ağlıyordum hıçkıra hıçkıra Durmak bilmiyordu göz yaşlarım nasıl bir rüyadır Allah ım bu hayırdır inşallah Evet anne evet babam ölmüştü Bütün ev yasa bürünmüştü Uyanmak istedikçe devamı geliyordu rüyanın Ah be anne meğerse dibi çıkmış şu kahpe dünyanın Saatler geçiyor ben dışarı çıktım Sense yine tatlı uykularındaydın Akşam olmuş bana baban nerde diye sormuştun Hani bende kızmıştım ya sana Hani o adamın bekçisimiyim ben demiştim ya Sen hızlıca dışarı çıkmıştın ya babamı aramak için Evde kabıma sığmaz oldum Komşulara annem nerde gördünüzmü diye sorar oldum Meğerse ben harıç herkes biliyormuş babamın öldüğünü Caminin önüne geldğimde bir ambulans gördüm Daha yanına yaklaşmadan herkes baban yaşıyor korkma dediklerini duydum Anne babam nie yatıyor kaldırsana Nie ağlıyorsun sesin yankılanıyor sokaklarda Gözlerine bakınca yıkıldım olduğum yere Babam dediğim adamın yatıyordu cansız bedeni içerde Kala kaldım ortada bir başıma Haykırdım baba diye eve gelince Duymadım be baban beni Oğlunu duymadın Kalk dedim bak sen otur ben hazırlıcam bu sabah kahvaltıyı dedım Duymadın be baban duymadın beni Bugün tam üç yıl oldu Ama ben üç yıldır masaya bir tabak daha koyuyorum Belki gelirsin ümidiyle bekliyorum Sanki kapı çalıcakda sen giriceksin içeri Sanki elin kolun dolu yine nerde bu evin milleti die bağıracaksın gibi Bekle babam ben geleceğim yanına az kaldı Yoruldum insanların küf kokan sözlerinden gözlerimde yaş kalmadı Allah ım bu nasıl bi acıdır ya dinmek bilmiyor Kalmadı gücüm dermanım bu acı beni bitiriyor Ben uyucam baba ve sen yine gel rüyama Öp beni üstümü ört ve saçımı okşa..Bu sabah yine sensiz uyandım anne Sensiz açtım gözlerimi güne Tıpkı eski günlerimizdeki gibi dört tabak koydum masaya Sen ben babam kardeşim Aama en başta sana yer verdim Konuşuyorduk seninle Aklıma geldi soracağım anne Babam bu sabah yok nerede Sabah gözlerimin içine bakıp gidiyorm dedi Bilmediğim ne var anne nereye gitti Sol yanımda bir sızı var bugün Rüyamda gördüm babamı dün Ben senin yatağındaydım ve ağlıyordum hıçkıra hıçkıra Durmak bilmiyordu göz yaşlarım nasıl bir rüyadır Allah ım bu hayırdır inşallah Evet anne evet babam ölmüştü Bütün ev yasa bürünmüştü Uyanmak istedikçe devamı geliyordu rüyanın Ah be anne meğerse dibi çıkmış şu kahpe dünyanın Saatler geçiyor ben dışarı çıktım Sense yine tatlı uykularındaydın Akşam olmuş bana baban nerde diye sormuştun Hani bende kızmıştım ya sana Hani o adamın bekçisimiyim ben demiştim ya Sen hızlıca dışarı çıkmıştın ya babamı aramak için Evde kabıma sığmaz oldum Komşulara annem nerde gördünüzmü diye sorar oldum Meğerse ben harıç herkes biliyormuş babamın öldüğünü Caminin önüne geldğimde bir ambulans gördüm Daha yanına yaklaşmadan herkes baban yaşıyor korkma dediklerini duydum Anne babam nie yatıyor kaldırsana Nie ağlıyorsun sesin yankılanıyor sokaklarda Gözlerine bakınca yıkıldım olduğum yere Babam dediğim adamın yatıyordu cansız bedeni içerde Kala kaldım ortada bir başıma Haykırdım baba diye eve gelince Duymadım be baban beni Oğlunu duymadın Kalk dedim bak sen otur ben hazırlıcam bu sabah kahvaltıyı dedım Duymadın be baban duymadın beni Bugün tam üç yıl oldu Ama ben üç yıldır masaya bir tabak daha koyuyorum Belki gelirsin ümidiyle bekliyorum Sanki kapı çalıcakda sen giriceksin içeri Sanki elin kolun dolu yine nerde bu evin milleti die bağıracaksın gibi Bekle babam ben geleceğim yanına az kaldı Yoruldum insanların küf kokan sözlerinden gözlerimde yaş kalmadı Allah ım bu nasıl bi acıdır ya dinmek bilmiyor Kalmadı gücüm dermanım bu acı beni bitiriyor Ben uyucam baba ve sen yine gel rüyama Öp beni üstümü ört ve saçımı okşa..
Tolga Berk deniz
Henüz yorum yapılmamış.