Aşk
aşk uykusuzluğuma inat
oturdu demirden salıncağına
eski bir kilimin üstünde
tutuşturdu alevleri…
aşk ağlattı adamı
ağustos sıcağında
dondurdu kanını
tavuklarla horozlarla
konuşturdu…
aşk deli divane etti beni de
şiirler yazdırdı bir zaman
sonra yine hicran
sonra yine düş
sonra yine bir çuval dolusu
hüsran…
aşk acı bir soğan
bir duble rakı mezesi
ekşi ve kekremsi tadında
yokluğa açılan kapı
ve gümüş saplı
balyoz demiri…
aşk yeminlerime inat
alıp götürdü beni de
yasak elma bahçelerine
kovdurdu cennetimden…
aşk yaralı bir ceylan sesi
bülbülün güle hevesi
denizde vurgun yemesi
aşk acının ta kendisi…
Henüz yorum yapılmamış.