Aşk Mı?

En kutsi özlemlerdendir
tüm hücrelerde hissedilen
En onulmaz yara
en dermansız derttir aşk.
Her şeyi
ama herşeyi sürgüne gönderip
yüreğe sıkışmış bir beynin
söndürülemez yangınlara atlamasıdır
Ağrıyan başın dinmesi için
gecenin alna bağlanmasıdır
ve titreyen ellerle
şerbet niyetine
içilmesidir yıldızların.
Yusuf’u görmek için
dibi görünmez kuyulara
bırakmaktır kendini
Züleyha misali
Alem içinde alem açıp
dalmaktır içine fütursuzca

En nazenin duyguların
ilmik ilmik örülmesidir
en nazenin zamanlara
Aşk yanmaktır iki yürek arasında
aşk yanılmaktır

Yadına düşünce onun ismi
atar benzin
sararırsın
Nefeslerin en kuytu hücrelerde
çakılır kalır çıldırırsın
Alın çizgilerin artar
hafiften yumulur parmakların
farkında olmazsın
Sıcak sıcak akar gözyaşların
Ağlarsın
Yadına düşünce onun ismi
atar benzin
sararırsın
eksilirsin
Koca dünyada
küçük bir sen
küçük bir sende
büyük bir o kalır

Aşk hiçliği elif gibi uzatmaktır
Uzamaktır
sevgilinin gönlünden gönlüne
Unutmaktır gayrısını
Kendini kendinde kaybedip
onu bulmak
onda kaybolmaktır
Aşk hiçliği elif gibi uzatmaktır

O’nun incecik duygularına dokunabilmektir, kırmadan
Ve duyguların kırılsa da yüzlerce kez
gülümseyip yürüyebilmektir aynı yolda
Canını
bir şarkının notalarında bırakıp
onun canıyla
onun şarkılarına katılabilmektir Aşk
sevgide onu önde
korkuda arkada
tutabilmektir
O’nun incecik duygularına dokunabilmektir, kırmadan.

Zamanın
ötesinde bir zamanın
içinde yaşamak
mekanda sınır tanımamaktır
Olmazları oldurmaktır aşk
Rahmeti zahmette aramak
bir küçük mutluluk için
büyük acıları yudumlamaktır aşk.
Sesinde yakalayabilmek ahengi
nefesinde hayat bulmaktır aşk
Yokluğunda yok olmak
varlığında incecik dallara
bel bağlayabilmektir aşk