Aşkı Bana Anlatamazsın
Sana geceyi sorsam,
Bana;
Beyoğlu’nun ışıklı akşamlarında
Atılan birkaç kadehten sonra
Üsküdar da kız kulesine karşı
Lüks bir arabanın içinde
Uzun öpüşmelerin ardından
Yıldızı kabarık otellerin birinde
Sabahlara kadar süren sevişmelerini
Anlatırsın!
Ama bana;
Gökyüzü kararıp ta dünya geceye gebe
Kaldığında!
İhanete uğramış terk edilmiş yüreklerin
Nasıl bir acıyla yandığını
Seven gözlerden dökülen kristal berraklığında ki
Yaşların kaldırım taşlarında bıraktığı
O masum izleri anlatamazsın.
Sana şiiri sorsam,
Bana;
Ağına takılan zavallıları
Ezberlediğin ya da kopyala yapıştır,
Yaptığın birkaç şiirle nasıl tavladığını
Anlatırsın!
Ama bana;
Emellerine araç olarak kullandığın
O şiirlerin satırların da gizli aşkı,
Sevgiyi gözyaşını hasreti ayrığı,
Ve
Ölümcül bir yara gibi
Yazan yüreğin canını yakan Aşkı
Anlatamazsın.
Sana gülü sorsam,
Bana;
Çetene tuttuğun defterinde isimleri yazılı
Aşıklarının sayfalarının arasında kurutup,
Sakladığın güllerini anlatırsın!
Ama bana;
Kendine aşık olan bülbül için
Goncalarında çiğ tanelerini biriktirdiğini
Onu fırtınalardan ve gecenin ayazından
Korumak için yapraklarıyla bir annenin
Kolları gibi sarıp sarmaladığını,
Gövdesindeki o dikenlerin
Bülbül için Tanrı’nın bir lütuf’u olduğunu
Anlatamazsın!
Sana beni sorsam;
Bana;
Yüzüme haince bakıp
Dudaklarında alaylı bir tebessüm
Sen her şeyin daha iyilerine layıksın der
Anlatamazsın!
Mustafa Ata
Henüz yorum yapılmamış.