BOŞU BOŞUNA

Şu yaşlı bedenim çileyle dolu,
Ağarmış saçlarım şahidi bunun.
Bir damla mutluluk tadamadım’ki
Geçti yıllar gitti boşu boşuna..

Yürekte kabaran sevdanın yası,
Uykuyu unutan kiprikler yaslı.
Mutluluğa susamış sevdanın hası
Kuruttum bağımı,boşu boşuna..

El önünde güzel sözler söyledi
Tuttu tenhalarda beni peyledi
O zalım sevdamı pazar eyledi
Ardı sıra koştum boşu boşuna

Hasret ateşiyle yaktı kavurdu
Küllerimi dağdan dağa savurdu
Yetmez dedi türlü dertle yoğurdu
Yaktı yüreğimden boşu boşuna

Unuttum gülleri öpüp koklamayı,
Hayallerde bile hatır sormayı.
Dilenci misâli kapı vurmayı,
Çaldım durdum böyle boşu boşuna..

Der DURAK’ım yokuş etti düzümü
Hasretiyle saldı onca hüzünü
Göstermedi yıllar yılı yüzünü
Dağ bayır dolandım boşu boşuna

Durak YİĞİT
Gönüllerin Şairi
KOCAELİ