Delikanlı Aşık
Duyun dostlar, duyun, sevdaya düştüm!
Yaşım doksan dokuz, yüze gidiyor.
‘Birazcık (!) geç kaldın,’ diyene küstüm,
İlkbaharım henüz yaza gidiyor. (!)
Köstek,tespih, şapka sekiz köşeli,
Uyku yok,bu aşka düştüm düşeli,
İçerim, gezerim, elim şişeli,
Tabaka, tütün de meze gidiyor.
Bayramlık yeleğim, acer şalvarım,
Kime ne söyleyim, kime yalvarım,
Her düğünde hayal kurar, dalarım,
Sanırım, her gelin bize gidiyor.(!)
Sardım kuşağımı, doğruldu belim,
Üç teli taradım, savruldu kelim,
Ah çekip andıkça,kavruldu dilim,
Sormayın, yüreğim köze gidiyor.
Deli gönül derler, hiç sözüm tutmaz,
Bir heves geldi ki, gözüm korkutmaz,
Körük çizme,baston,dizim yorulmaz,
Her âleme geze geze gidiyor.
Kısbeti kuşandım, heybetle baktım,
Beğenilmek için güreşe çıktım,
Rüşvet verip, nice pehlivan yıktım,
Dediler ki; ‘eze eze gidiyor.’ (!)
Muhtar çakmağımla, gümüş tespihim,
Gözlük ‘şişe camı’, tutmuyor lehim,
Yeni icatları nerden bileyim?
Diyorlarmış; ‘canlı müze gidiyor’!
Methini eyleyim, can cananımın,
Aslısı, Leylası, bu zamanımın,
Yepyeni bestesi var kemanımın,
Nâmeleri dize dize gidiyor.
Ol dilberi gördüm çeşme başında,
Tazecik bir fidan, seksen yaşında. (!)
Toy düğün istermiş, ayın beşinde,
Gebermeyesice, naza gidiyor.
Bu nasıl bir sevda, uyutmaz beni?
Biraz fazla esmer, kir tutmaz teni (!)
Mercimek misali, sayılmaz beni,
Gerdan kıra kıra, poza gidiyor.
Görücüye vardı, ebemle dedem,
Doldurup gönderdim, fıstıkla badem,
Demişler; ‘oğlunuz aşıkmış madem…
…Kızımız çok küçük, taze gidiyor.’ (!)
Müstakbel kaynanam hanımefendi,
Kızı vermem diye önce direndi,
Şu başlık parası çok eskidendi,
Tarla takım üze üze gidiyor.
Bilezikler dizdim, kola, bileğe,
Bahşişler dağıttım, iki bölüğe,
Çekilip seyrettim bir gölgeliğe,
Kaş göz atıp, süze süze gidiyor.
Düşmanlarım bana iftira atar,
Demişler; ‘ namaz yok,, abdestsiz yatar…
…Bekler ki gün, güneş ne zaman batar…
Her gece pavyona,saza gidiyor.”
Bu heves böylece devam ederken,
Önce nişan yaptık, düğüne erken (!)
Her gün yola düştüm, şafak sökerken,
Görenler sandı ki ‘füze’ gidiyor. (!)
Türlü türlü boya aldım, boyandı,
Onun mahcemalin görenler yandı (!)
Dişleri protez, ağzı yayvandı,
Dudağını büze büze gidiyor.
Aradım yıllarca, köşe bucakta,
Külhani kül oldu, aş yok ocakta,
On evlat istedim, beşi kucakta,
Param, pulum, hazır beze gidiyor.
Metin Özcan
Henüz yorum yapılmamış.