En Sevgili…

Ey içimdeki üç harfli sızının
Mekke yalnızlığında yaşayan Mirac’ı
Ey tarifi imkansız aşkımdan kaçıp kaybolan
Cemal-i nurum
Ey zikrim
İmanım
Tevekkülüm
Mah-ı devranım
Sen öğret bize aşk denen lehçenin sonsuz anlamlarını

Neydi bütün gökkubbeyi secde ettiren kudret
Züleyha’yı Mısır’da kırk yıl inleten neydi
Neydi İsmail’in topuğundan inen Kevser’in hikmeti
Yakup bir daha ağlamasın diye Yusuf’a değen aşk neydi

Ey Hira’yı inleten sesin muhatabı
Yedibin yıldır yanan ateşim
Duy beni Medine’nin gülü
Anlat Elif’in sırrını

Ay şahittir ki
Berzah aynasının maverasına
Melekler gül çehreleriyle değdiğinden beri
Aşkım kader kalemine değseydi eğer
Yüreğim Lehv-i paramparça ederdi
Ve yine o yemyeşil kubbelerden fezaya çağlayan
Bilal’in sesini duyduğumdan beri
İki secde arasında
Gençliğim teneşiri her öptüğünde
İçimde sen varken ben ölmem asla..

Ahh
Aşk ne kadar büyükse
Vuslat o kadar uzakmış

Ey varlığım ve hiçliğim
Hangi dağa çıksam görürüm seni
Hangi yıldıza kaçsam seyrederim cemalini
Hangi dili kullansam anlatabilirim sevdamı söyle

Ey yüzü gülşenim
Hangi kuşlar sana uçar
Hangi şimşek sana çakar
Hangi nehir sana akar
Hangi sefer sana gider sevgili
En sevgili…

Sibel Gökben Yalçın