Gecenin Zahiri Yansımaları

Şayet bir gün ölürsem ki bir hakikattır ölüm mezarım bir ormanın ortasında herkesden her şeyden uzak olsun isterim kalabalık içinde telaşlı yaşadım sonuçta en azından hak ediyorum ölümün huzurunu.Hayat bedenimi ve ruhumu yıpratmış dugyularımı sömürmüş vicdanımı karartmış olsa da ölüm ruhumu sonbaharda dökülen yaprağın ardından ilkbahar yaşar gibi yeşertecek ve ruhum özgür kılınacak hayatın zincirlerinin arasından süzülecek.

Ömür somurtarak karamsar düşünerek harcanmamalı çok değerlidir aslen ve bir o kadarda tutku dolu bir de sevdiğin varsa gözlerine bakınca için dinamit kuyusu ise ellerini tuttuğunda dünya senin ellerinde ise hayat yaşanmak için iki kat daha değerlidir çünkü kalbinde iki kişi taşırsın bazen bir fatura kuyruğunda bazen bir otobüsün buhulu camlarından şehri izlerken bazense sigaranın dumanında aklında bir tek o olur dudakları gözleri kısacası çehresi sana göre dünyanın estetik olgusu odur ve onu görmediğin zamanlar eksik olursun çünkü nefesin bile onunladır kalbin onunla atar hayat onunla güzeldir onunla hayattır.

Dünyadaki en büyük acılardan biridir aşk acısı iki kelime aslında ama insani milyonlarca kelime yazdıracak kadar şair edebilir derdinden yahut avare dolaştırabilir yağmur kokulu sokaklarda sigara içmeyen insanı sigarayla dost yapabilir veya rakıyı yalnızca babasının elinde görebilen bir insanı sarhoş eder kısacası aşk acısı bir babanın oğlunu kaybetmesi gibi bir acıya bile yaklaşabilir ama yaşıyoruz sonunda öyle yada böyle yaralı ve paramparça da olsa ruhumuz ağlasada bedenimiz dimdik ayakta durmayı istiyor.Rüzgar ne kadar şiddetli eserse essin sende o kadar sert çık karşısına asla boyun eğme ne hayata ne aşka ne de başka bir acıya.

Sevgi çok kuvvetlidir aslında içinde saygıyıda barındırır biraz sonuçta şu dünyadaki en güçlü sevgi bir annenin çocuğuna olanıdır.Unutmamak gerekir bazen üzsekde kırsakta kızsakta sevdiklerimize kalpleri daima bizimle çarpar ve henüz özür dilesemmi diye düşünürken ilk adımı onlar atar arada açıklanamayan bir bağ vardır bana göre bu ruhtur ve ruh bizden bağımsız hayatımıza müdahalelerde bulunur özür dilemek gibi mesela.Canını yaktık mı sevdiklerimizin mesela annemizin dayanamayız fazla ve istemesekte özür dileriz işte bu vicdandır yani ruhun bir parçası.

“Bazen susmak güzeldir boğazın düğüm düğüm olur gözlerine yaşlar hücum eder yüreğin hırçın bir deniz gibidir ve konuşamazsın susarsın ve dayanamaz ağlarsın ister erkek ister kadın yüreğin cinsiyeti yoktur ağlar insan bazen bütün yollar kapalı olduğu için bazense o yolları asla göremediği için bazen elde edemediği için bazen elindekini kaybettiği için bazen üzüldüğü için bazen üzdüğü için sevdiğin gelir aklına önce bir nefes çekersin içine sakinleşmeye çalışırsın hatırlaman her geçen gür zorlaşır uzaktadır elbette bundandır ya da yalnızca yüreğine uzaktır.Mesafeler gerçekten anlamını yitirir aşkta aradaki tek mesafe bazen gururdur bazen öfke ama hepsi geçer geriye sadece aşk kalır aşk.

Ahmet Arif Öz