Gidersin her gelen gibi
Ters yanına denk geldik hayatın,
Ya da tersine çeviremedik akan zamanı.
Ölümü gölge yapıp arkamıza inadına yürüdük Güneş’e
Ve yaş olup söndürdü yüreğimizdeki yangını,
Gözlerimizde büyüttüğümüz neşe…
Beceremedik yaşamayı sevdiğim,
Sanki hep varmışız gibi,
Sanki hiç yok olmayacak gibi,
Ya da duyacakmış gibi bu dağ, bu deniz;
Sustuklarımızdı hep, asıl söyleyeceğimiz…
Zaten bir sıfır yenik başlamadık mı hayata?
Yani oyuna bir can borçlu oturmadık mı?
Ama biz bütün kartlarımızı çevirdik elvedaya,
Ve tek kozumuz sevgiyi;
Tükettik acımadan yalanlarla….
Bir gün gözbebeğinde donup kalır
Sır gibi sakladığın gülüşler
Ve sonsuzluğa uğurlanır sonra
Gözyaşlarınla avuttuğun
O dağ gibi düşler…
Dedim ya gözüm borçlusun
Ve alacaklındır Azrail,
Ansızın yapışır yakana
O zaman dile gelir, geldiğimiz toprak,
“Şimdilik bu kadar” der
Tutar kolunu,
Ve selamını hiç esirgemez ölüm;
Sen çevirsen de yolunu…
Gidersin sen de her gelen gibi.
O zaman kapkaradır yüzün
Ya da ak
Ama susarak,
Af bile dileyemeden;
Beklersin bir çiçeğin kokusuna karışmayı…
Belki de alışamadan zamana
Ama “Hiç beklenmedik bir an” a
Sürüklenirsin karşı koymadan.
Belki yarin gül yanağını
Hiç öpemeden,
Tanık olamadan
Bir keratanın ilk aşkına
Veya bir delikanlının rüyasında uyanmadan,
Tok yada doymadan
Çekilirsin yalnızlığa…
O zaman annenin elleri bile ısıtmaz seni,
Gidersin sen de
Gidersin her gelen gibi…
Anlayacağın sevdiğim;
Ne deplasmandayız bu hayatta;
Ne de ev sahibi,
Kim daha derine gömerse acılarını
Odur bu aşkın galibi…
Henüz yorum yapılmamış.