Göçebe aşkları
Nereye sığdırır onca acıyı
Karlar yağarken saçlara akıllanmaz mı insan
Vakitsiz ihtilal dudakları sömürürken
Nasıl susar susarda kemiksiz dil
Korkmadan taptazecik ateşin üzerinde yürürken
Tende tuz gözde keder sabır tespihsi çeker insan
Hayat bu şaka gibi bilmece gibi anlayamaz
Nasıl karanlığa bürünür yarınlar
Tutuşturur acemice bir sevdayı yürekte
Bük bük gülleri dikeninle bağrına basar insan
Benzi soluk dokunaklı göçebe aşkları
Nasıl sarıp sarmalar yaralı karalı gönül
Henüz yorum yapılmamış.