Haydi Gel

Boşuna geçmiş,
Perişanlıkla,
Şu sahipsiz ömrüm!
Bir gönülde,
Yer edinemedim ya,
Yorgun gelir,
Yorgun giderim!

Gönül yorgunluğu,
Yapışmış yakama!
Eşeğin,
Yükü semeri gibi!
Bir ömür sırtım da,
Çaresizlikten,
Hala çekerim!

Sonra,
Sen çıktın karşıma!
Herkesin içinde,
Bir canlı bomba varmış!
İnan bennimki,
Pimi çekilmiş gibi!

Bir gizem var sende!
Bir görünüyor,
Bir kayboluyor!
Görünüp kayboldukça,
Çekici kılyor,
Bana ümit variyor!

Her gece,
Gündüze muhtaçmış!
Her yalnız da,
Aşka!

Bir kapıda ağlayan,
Başka kapıda,
Gülermiş,
Dünyanın,
Bir adaleti,
Bir düzeni,
Eğer varsa!
Sıra elbette,
Gelecek bize de!

Sırtımdaki,
Yüke ve,
Semere alıştım!
Hani derlerya,
Eşeğe semeri,
Ağır gelmezmiş!
İşte o gibisinden!
Hiç şikayette etmedim!

Şu canlı bomba varya,
Şu canlı bomba!
İşte soru bu!
Bu son mu?
Sonun başlangıcı mı?

Aşk davası,
Kime düşer ise,
Rezil rüsva edermiş!
Rezaletine alıştıkta,
Şu arpacaık kumrusu gibi,
Düşündürmesi yok mu?

Çaresiz çekeceğiz!
Aşk bu olmalı,
Yangının içine,
Gözü kapalı atlamak gibi!

Ben atladım içine,
Korkma!
Haydi sende atla!
Hiç bir şey,
Değil göründüğü gibi!

Dün gece rüyamda,
Ak sakallı,
Bir dede göründü!
Ve şöyle dedi!
Hayatın değeri,
Uzun yaşamakta değil,
Bilki,
Doya doya yaşamakta!
Haydi sen de yaşa!

Eğer Aşık olup da,
Muhabbet şarabından,
İçmediysen,
Cayır cayır yanıp da,
Bir gül bahçesine,
Girmediysen,

En güzel,
Gecelerde bile,
Hep yastığa sarıldıysan,
Desene sen,
Hiç yaşamamışsın!

Aşk bu olmalı,
Gözü kapalı,
Yangının içine atlamak gibi!
Ben atladım içine,
Haydi!
Sende atla,
İnan hiç bir şey,
Değil göründüğü gibi!

Sevmek gibisi yok,
Onun bir kırıntısı bile,
İnan,
Viraneyi bile,
Abat eder,
O dünyanın,
En büyük gücü!

yuvasız kuş
06.09.2011

İsmail Kızılay