Hiç Unutmadım ki!
Kaç gecenin sabahına
sensiz uyandım
bilirmisin?
ve yapayalnız kaldığımı
hatta
bir çocuk gibi ağladığımı
bilirmisin?
Hala soruyorum kendime
o gece çekip gittiğini
haziran sıcağında
üşümüştü yüreğim
titriyordu kaba ellerim.
öyle ya!
sen nerden bileceksin
o koca adamın ağladığını
çoktan unutmuş
ve hatta
yabancı bir bedendedir ellerin.
Her gece başka bir rüyadasındır
öyle değilmi?
benim küçük sevgilim.
bende öyle bir deprem yarattın ki!
azgın nehirler gibi çağladı yüreğim
bilemezsinki
hala ilk günkü gibi aklımda
yayından fırlamış ok gibi
yüreğime saplanan sözlerin.
Sen düşündünmü hiç
bir kez olsun gözünde canlandırdınmı
siluetimi
yoksa!
çoktan sildinmi?
yada söküp attınmı yüreğinden beni.
Ben seni
hiççççç unutmadımki? sevgili…
Yorumlar
‘Hergele Meydanı’
geçen gün sormuş biri;
‘kendinde değil’ demiş bir serseri;
-işte burda!
‘hergele meydanı’na yakın ışıkta;
-şiir okuyordum!
karda kışta sayıklarken adını,
düşte şarap, üzüm pişti!
şırazesi kayık, darı mahzeni!
kadehlerse güreş tutmuş, ayarı kaçık
-ayık olmaya şahit ister!
dolap beygirine inat, dolanıyordum!
zavallı birine sadaka verdiler;
gülüyordum arkalarından;
-bıyık altından, sakal üstünden
-zaten hepsi de karışık!
gizlemeye gerek yok; saftılar
dünyada neler olup, biter; bilmezler!
külliyen andavallı bakar;
-gariban takımıdır sillesi!
cazgırım, meydan salaş;
her gelen uğrar, seni sorar; hiç şaşmaz
çarığı kevgir aylak, ağır diyet öder,
kimse, kimseye bakmaz; inan!
-haram maram da yemez!
hiçbiri sormadı seni; heyhat!
rakı nedir, şarap nedir?
icat edeni bildi hepsi;
topu topu anason, üzüm değil mi?
umudumu besleyen seni;
-tanıyan çıkmadı!