Hoşgeldin Aşkım…
Hoşgeldin Aşkım…
Hoşgeldin aşkım hayatıma,
Hoşgeldin..
Hangi iklimlerden,hangi dünyalardan geldin
Bilmiyorum ama,
İyi ki geldin..
Sabahın,nem düşmüş çiçeklerini anımsattı bana o buğulu gözlerin
Bülbüllerle dolu bir ormanda olduğumu düşündürdü,
Şakıyan bülbül gibi tılsımlı sesin..
Ve,
Hayatımın yeniden yaşanılır olduğunu hayretle gördüm..
Oysa yaşadığım acı tecrübelerden sonra hayata küsmüştüm
Hayat buysa değmez yaşamaya diye düşünmüştüm
Saplantılarımdan beni çekip çıkardın
Ufkumu aydınlatıp dünyama Cennet’i kattın
Hoşgeldin,gülüşüne kurban olduğum,
Hoşgeldin,Cennet’in yollarında görüp bulduğum..
Tanrı’nın,
Seni bir boş zamanında
Özene bezene yarattığından hiç şüphem yok
Bir kadın ancak bu kadar güzel olabilir
Bir zerafet ancak bu kadar güzel temsil edilebilir..
Yağmur sonrasının misler gibi kokusu,
Ayaklarını bastığın yerlere yayılmakta
Hayata bakan o sevgili dolu bakışlar,
Buğulu gözlerinden çevreye dağılmakta
Hoşgeldin bakışlarına kurban olduğum
Hoşgeldin varlığıyla mutlu olup huzur bulduğum..
Senden öncesini düşünmek bile istemiyorum
Takvimimden koparıp attım o sayfaları
Ne kadar saçmalık varsa yaşam bilmişim
Ne kadar çirkin ruh varsa aşkım demişim
Hoşgeldin,ruhunun güzelliklerine kurban olduğum
Hoşgeldin,Tanımakla şeref duyup mutlu olduğum..
Bir garip yaşantım vardı,
Okyanusların ortasında fırtınaya tutulmuş gibi,oradan oraya sallanan
Dünyamda büyük boşluklar vardı,
Dibi görünmeyen karanlık kör kuyularla yarışan
Hoşgeldin,yaşam sandalımı sığ sulara çıkaranım
Hoşgeldin,kör kuyulara düşerken elimden tutup kurtaranım..
Bir insan düşün ki,
Yediği yemekten tad almaz
Bir insan düşün ki,
Akıllıların dünyasında divane olmuş,huzur bulmaz
Hoşgeldin,yediğim yemeğe tad verip tuzum,şekerim olanım
Hoşgeldin,deli gönlümü divanelikten kurtaranım..
Yıllar geldi geçti,
Kalbimi niye taşıdığımı bilemedim
Sevgi diye bir şey lazımmış,
Onu da bulup veremedim
Hoşgeldin,kalbimin saraylarına kurulan aşkım,
Hoşgeldin,
Ne iyi ettinde geldin,
Hoşgeldin Sultanım…..
Ali Efeoğlu
kardeşim çok güzel olmuş iyi duygu katmıssın…