İki Gözüm
Ah iki gözüm!
İlahi bir yağmur gibi
Birbirimize sağnak sağnak dökülüşümüz
Kurşuni sabahlara nur gibi doğuşumuz.
Biraz nahiv, biraz ürkek
Alabildiğine mahzun…
Ve karda açan gül gibi
Gözlerimizdeki gülüşümüz…
Hiçbir coğrafya hapsedemese de bizi
Her vuslatımız gurbete gebe kalsa da
Her gün batımında bir kez daha tutuşturduk
Mavi adına ne varsa…
Her yanışımızda buharlaştık
Yağmur olup aktık batıdan doğuya
Sonra bir daha ve bir daha yandık
Nadan çözemese de bu sırrı
Ve kararsa da konduğumuz bulutlar
Nihayetinde
Hep kendi kandilimizle aydınlandık…
II
Ah iki gözüm!
Kuzguni boşluk ki bu firak
Narına yandığımız, çilesine yakıldığımız
Öyle kör bir kuyu ki mesafeler gülüm,
Sorma gitsin
Her düştüğümüzde ufaldığımız
Ufalandığımız…
III
İşte böyle iki gözüm;
Üzerimize deri gibi kuşanmışız özlemi
Benim sol omzumda hançer kesiği
Senin kürek kemiğinde kurşun yarası
Besbelli
Sebepsiz olmayacak ölümümüz
Ve mazeretsiz…
Değil mi iki gözüm?
Henüz yorum yapılmamış.