İLKYAZ KUŞLUĞU
Hayal meyal,nesneler şekillenir.Dallarında bembeyaz çiçekleriyle ağaçlar,gelinlik giyinmiş kıalara benzer.Dağlar tüm güzellği ve çıplaklığıyla gözler önündedir.Gece biter,gündüz başlar.Müezzin her zamanki ivecenliğiyle ezanını bitirir ama;kuşlar devam eder.İmamın ne dediğini anlarız anlamaya da;kuşlar ne çığırır pek iyi anlayamayız gibime geliyor.(en mükemmel yaratıklarız diye de kesinbir yargıya ulaştırmışız kendimizi.)Hz. Süleyman’ı ayrı tutmak gerek. Çünkü, bir tek o anlarmış kuş dilinden.Biliyorum ;o güzel sessizlikten bir eser kalmayacaktır biraz sonra. Bir motor körfezde sabah mahmurluğuyla tembel tembel homurdarken, kulyapısı bir otomobil,o çirkin gürültüsüyle baskın çıkmaya başladı bile bitmesini istemediğim düşüme.Yalnız kuşlar,her şeye inat,sürdürürler ezgilerini ilkyaz kuşluklarında bir süre daha.Gün,sabahtan bir saate yakın bir süreç almıştır;kuşların cıvıltıları tamamen kesilmiştir artık.Seyrine doyulmayan ağaçlar,bakmasını bildiğimiz ve sevdiğimiz sürece doğa;sürgit olağanüstü güzelliktedir.
cok guzel