İşte benim sensizliğim bu…
Ne yaparım sensiz? …
Hep bunu düşünüyorum bu günlerde…
Sensizliğin ölüm olduğunu bilmez misin,?
Bilmez misin sensizliğin başlangıcı karanlık,
Hiç bitip tükenmeyen,
Bu sen misin?
Damarlarımdan boşalan kan gibi,
Ilık ılık…
Kaç kez karanlıklarda kayboldum,
Kaç kez yıldızsız, aysız gecelerde kaldım,…
Hep doğacak günü özledim bir ömür,
Ama olmadı,
Doğmadı..
Kendimi avuttum,
Kendimi aldattım…
Ateşler içinde kalmış akrep gibiyim,
Çaresizlik ölüm getirecek anlaşılan,
Her geçen gün çember daralıyor,
Kahroluyorum,
Soruyorum kendi kendime,
Ben kimim, ben neyim? …
Cevap yok…
Bulamıyorum…
Bazen,
At kendini kör kuyulara kurtul diyorum,
Bir daha hiç ümit etme,
Işık arama…
Yıldız arama,ay arama..
Arama kaybolmuş umutları,
Arama yok olmuş sevdaları,
Göm içine,
Bir daha hiç, ama hiç çıkarma,…
Kör olmuş gözlere,
Duygusuz gönüllere,
Sevmesini bilmeyenlere bırakma…
Diyorum…
Aç avuçlarını sevdiceğim,
Kader çizgileri ne güzel söylemiş,
Bak orada göreceksin,
Hiç kesişmeyen yolları,
Ve,
Hiç açılmayan falları,
Sararan yaprakları,
Kuruyan dalları…
Sensizlik diyorum,
Aslında bu sensizlik değil ki! …
Son hücreye kadar sen olmak bu…
Hep bu gün, hep yarın,
Yarınların umudu…
İşte benim sensizliğim bu…
Artık vedalaşmak zamanı geldi,
İşte ÖLÜM, işte ELVEDA!
Ne fark var ikisinin arasında..
Hep bir haber bekle gaipten gelecek,
Oysa ben uzaklarda değilim,
Bir nefes kadar yakınım sana,
Uzat ellerini,
İnan ki,
Çağırdığında gelirim…
İsmet Dönmez
Henüz yorum yapılmamış.