Meğer Ne Çok Sevmişim Seni
Sen ki; önce yüreğime cemre oLup düşen,
sonra kara kışLarı getiren,
sen ki yakamoz oLup, karanLık ıssız geceLerde sahiLLere ışık gönderen . . .
Doğaya nispet edercesine, sen ki nurdan bir ışık, sen ki gökten bir yıLdırım… Düştün deLi gönLüme
Bu şehir, bu kaLdırımLar, bu gökyüzü seni hatırLatır. . .
GüLLer senin kokunu verir, kuşLar adına türkü yakmış, ismini söyLer.
Her adım başı sen varsın
Meger ne cok sevmişim seni ..
Gök sana aşina, güLLer sana hayran, nehir ki sana susuz ..
Bense sana sevdaLı
Unuttum demek koLay
Göz görür gönüL sever, diL unuttum der, der de ya yürek ? ? ?
Hayat buLduğum gözLerinde bir daha, bir daha öLmek için ara sıra oturduğum semte uğrar, gittiğin yerLerde ararım,
kaLdırım taşLarından, köşe başLarındaki LambaLardan sorarım seni…
Bazen yaLnızLığımı gizLemek için kaLabaLık arasına karışır, bazen senLe beraber oLmak için kuytu bir köşe, karanLık bir gece ararım.
Acıdır zaman…
Hazindir, hüzündür zaman…
GünLerim sayıLı. Her geçen gün eceL anına biraz daha yakLaşmaktayım.
ÖLüm zamanını biLmek, öLüm anını bekLemek:
SensizLiğe mahkûmLuk.
BiLiyor musun zaman öLümdür yar.
Ben ki her gün bir yaprak misaLi sararıp soLmaktayım.
DaLından kopup rüzgârın akıbetiyLe savruLmaktan korkmaktayım.
BiLiyor musun bu sevdanın sonu:
ya bir öLü ya da bir deLi
Hem sana hem de bu aşka…
Henüz yorum yapılmamış.