Şehidim

Şehidim
Azrail gözükse, düşünmez bir an
Ecelin gölüne, dalar şehidim
Kolunu gülerek, sonsuzca gerip
Resul’ün koluna, salar şehidim

En kutsi şekilde, ölüme erip
Bedeni yerlere, upuzun serip
Ruhunu Allah’a, tastamam verip
Azrail kapısı, çalar şehidim

Sevdiğin ne varsa, geride koyup
Bedenden cayarak, ruhunu soyup
Binlerce olsa da, kalbini oyup
Ölümler gelse de, güler şehidim

Ölümün zevkinin, sürmesi için
Ruhunun Allah’a, ermesi için
Resul’ün kolunu, germesi için
Ölümü binlere, böler şehidim

Ebedi saadet, huzurla dolsa
Cennetin milyonca, ikramı olsa
Tekrardan şahadet, olacak bilse
Cenneti gönlünden, siler şehidim

Ölürken yutkunur, lezzet alarak
Gözleri Allah’a, bakar dalarak
Dudağı yarımca, açık salarak
Cennette şerbeti, yalar şehidim

Ölmez ki aslında, kanar bedeni
Şahadet aşkıyla, yanar bedeni
Ölümsüz şuruptan, banar bedeni
Zamanda perdeyi, deler şehidim

Fırat Parlak