Sen
SEN,
yanımda hissedip uzakta olduğunu bildiğim,
“kader” deyip boyun eğdiğim,
varlığıyla yokluğunda gidip gidip geldiğimsin.
SEN,
bulutlardan bohça yapıp sakladığım,
beyazdan başka renk yakıştıramadığım sevdamsın.
SEN,
gözümde yaşsın akıtmaya kıyamadığım,
yüreğime sırdaşımsın kimseyle paylaşamadığım.
SEN,
doğan her şeyin öldüğü gerçeğini bildiğimden,
yüreğime doğduğunu itiraf edemediğimsin.
SEN,
acılarımı mezar kazıp gömen,
ağlamaklı gözlerime gülücüğü konduruverensin.
SEN,
tarif edilemez duygumun adı,
korkak sevdamın baş aktörüsün.
SEN,
nerde olduğunu bilmediğim halde
gözü kapalı kucağına koştuğumsun.
SEN,
ne inkâr edebildiğim gerçek,
nede kabul edebileceğim hayalsin.
SEN,
ısınmak içinde hissetmek içinde
düşünmemin yettiği kadar yakınsın.
SEN,
hayalinle uçmayı öğrettin bana,
bulutları yatak yaptık altımıza.
SEN,
susuzluktan inlerken ben,
yağmur olup yağıyorsun kim bilir hangi bedene.
SEN,
sevdayı yücelttikçe,
imkânsızlık vuruyor yerden yere
SEN,
gözünle kalbime,
sözünle ruhuma koşar adım yürüyensin.
SEN,
körebe ruhumun yürek yordamıyla bulduğusun.
SEN,
bencillik çıkarcılık gözetmeksizin sevdiğimsin
SEN,
gönlüme sadece baharı layık görensin.
SEN,
yaşama sevincimin elle tutulur halisin
SEN,
bana hayatı sevdiren yegâne kişisin.
SEN,
Güneştin, bense ay, senin ışığınla aydınlanan
SEN,
hayatımı katlanılabilir kılan insan
SEN ve ben
”BİZ” olmayı beceremeyen!
mükemmel degil mükemmelden de öte bir şey daha yaaaaaaaaa tesekkürler yazan arkadasa