Sevgilim İstanbul
Çok uzaklardan yazıyorum sana bu mektubu
Uzun yıllar oldu, bağrından kopalı
Nasılsın sevdam
Bıraktığım gibimisin?
Yine oturuyor mu, âşıklar salacakta
El, ele kız kulesine karşı.
Nazlı Yârim
Üsküdar’dan geçerken karşıya
Simit atardık gemiden martılara.
Kalabalıkmı gene, Eminönü
Kapalı çarşının dünü ve bu günü.
Özlemim İstanbul
Eyüp Sultanı ziyaret edip
Pierre Loti’de çay içmeyi özledim
Kanlıca da şekerli yoğurt, yemeyi
Kavakta ekmek arası, balığı özledim.
Aşkım İstanbul
Şöyle beylerbeyinde bir soluk almayı
Çengelde, çınar altında oturmayı
Çamlıca da yudumlarken kahvemi
Özledim seni seyretmeyi.
Sabahları otobüse, gemiye koşmayı
İşe geç kalmayı bile özledim sende.
Vazgeçilmezim
Sanma ki, uzaklardayım diye unuttum seni
Sanma ki, dost tuttum üstüne yâd elleri
Taşınla, tarağınla, kokunla özledim seni
Canımdan can emanet ettim sana
Küplüce mezarlığında
Annemi, babamı, ablamı bıraktım kollarına
Sakın ha, incitme şefkatle bak onlara
Gururum İstanbul
Kazıdık altın harflerle adını, tarihe ve gönüllere
Kimin gücü yeterki, seni oradan sökmeye?
Şanlı İstanbul’ um
Seni bana sorduklarında
Sadece şunu diyorum onlara,
Dünyada TÜRK olmak ayrıcalıktır
Türkiye de, İstanbullu olmak
Hem güzel bir diyar,
Hemde vazgeçilmez bir yarsın,
SEN
Anlatılmaz, yaşanırsın
Hava Küçük
Henüz yorum yapılmamış.