SEVİYORUM SENİ ANKARA
Son bahar,
Aylardan Kasım.
En sevdiğim mevsimidir Ankara’nın.
Sarımsı yeşilli, biraz da kavuniçi
Güz yaprakları,
Sokak aralarında, Bahçelievler’de.
Çocukluğumdan kalan atkestaneleri,
Şimdi yalnızca birkaç semtte
Beşevler’de,
Gazi Üniversitesi yerleşkesinde.
Gazi Mahallesi, sükûnetin adresi.
Cumhuriyetin ilk yılları,
İkişer katlı meyve bahçeli evleri.
Fırından yeni çıkmış bol susamlı Ankara simidi
Ve bir fincan çay eşliğinde
Okuyorum, hafta sonu gazetemi.
Cami avlusunda, çay ocağında,
Sohbetteler üç, beş emekli.
Sükûneti bozan tren sesleri.
Bol sütlü dondurması, Tekel Bira Fabrikası,
Mesire alanları,mis gibi kokan kebapları,
Tabi ki Atatürk Evi ile şehrin akciğeri,
Atatürk Orman Çiftliği.
Sarı sazanlar oltanın ucunda,
Mogan gölünde,
Ördekler sazlıklar arasında.
Semaverde demli çay, Papazın Bağı’nda
Gaziosmanpaşa da.
Kaçmak istersen olur ya
Herkesten, her şeyden.
Hüseyin Gazi Türbesi,
Kentin terası,
Ta bir ucundan bir ucu.
Kapat gözlerini seyretme
Uzaklaş,
Buluş yalnızca, kendinle.
Olsa da AVM’ler yeni yeni,
Buluşmanın adresi, yine Kızılay tabii ki.
Birahaneleri sıra sıra, Sakarya Caddesi.
Halaylar,şenlikler,türküler,
Polisin acı biber gazı,
Sol eylemlerin mutlak uğrak yeri,
Yüksel Caddesi.
Konur, Karanfil,Kumrular Sokak,
Güvenpark çiçekçileri bir başka sıcak.
Hacıbaba, Karacaoğlu, Yeşilnalın,
Meram pastaneleri,
Necatibey Caddesi.
Sıhhiye köprüsü;
Tüm semtlerin otobüs ve dolmuş durakları.
Hastaneleri, kafeleri, üniversiteleri,
Öğrencileri ile Hacettepe, Cebeci.
Hergele’n’ Meydanı;
Namı diğer, Bit Pazarı.
Tiyatroları,
Cumhurbaşkanlığı Orkestrası,
Büyük Tren Garı, 19 Mayıs Stadı ,
Lunapark coşkusu Gençlik Parkında.
Sıkıştırayım araya,
Vakit ayırın kendinize, gidin mutlaka,
Opera’ya.
Atatürk Heykeli,İlk TBBM binası,
Ankara Palas,Merkez Bankası,Vilayet Konağı,
Anafartalar, Küçük Hal, Suluhan, Sobacılar Çarşısı,
Kafeste kuşlar,akvaryumda balıklar.
Gece hayatının adresi, Ulus’ta;
Gazinoları, pavyonları,revü kızları.
Kellepaça, şırdan,tuzlama,
İşkembe salonları, sabaha karşı.
Rüzgarlı sokak, Çankırı Caddesi.
İpsizi, sapsızı, kopuğu,
Hırsızı,muhbiri, canisi.
Polisin adres defteri,
İsmet paşa otelleri, kahvehaneleri.
Ogüst Tapınağı Bizans eseri.
Pır pır uçup konuverirler aniden,
Bir avuç buğday tanesine,
Hemen yanı başınızda, güvercinler.
Gülbaba, Yakup ile İzzettin hazretleri,
Tabii ki Hacı Bayram’ı Veli.
Zikir,ilahi,ezan sesleri,
Karışır, mest eder seremoni.
Ankara’nın kalbi, ruhu, nefesi.
Çek içine çekebildiğin kadar.
Aklıma geldi iyi ki,
Okul yıllarımda, 90’lardı galiba;
Bağlum Köyü, köydü o zaman.
Aşk ile okurken Necip Fazıl’ı,
Götürmüştü beni oraya, şiirlerin büyüsü.
Abdülhakim Arvasi,
Cennet mekân her birinin yeri.
Zengerpaşa Konağı,
Yıkık, virane evleri,
Hisar, Ankara Kalesi, Kaleiçi.
Müzeleri, kilisesi,antikacı dükkanları,
Atpazarı.
Çıkrıkçılar yokuşu biraz aşağıda kaldı.
Zeynel Abidin Türbesi,
Beş, altı adet Selçuklu Camisi.
Meşhur toptancı eşrafı, keşmekeş trafiği,
Sevimli mi sevimli, Ulucanlar Caddesi.
Tebrikler, her kimin var ise emeği,
Taceddin Dergahı, Mehmet Akif Ersoy Evi,
Tarihi Karacabey Hamamı,
Yepyeni,eski Selçuklu Evleri,
Hacettepe’de, Hamamönü’nde.
Gülveren,Gülseren, Destegül,Güllüdere.
Gülbaba mı uğradı semtinize?
Kim bilir?
Cebeci Asri Mezarlığı yanı başınızda.
Hayat memat iç içe.
Sokak aralarında, Kasım ayında, Ankara’da,
Kucaklaşırım güz yapraklarıyla ,
Hele bir de çöpçüler toplamayınca…
Gidecek çok bir yerin olmasa da
Seviyorum seni galiba, Ankara.
Sükûnetini, dinginliğini hatta
Ezikliğini, seviyorum, olsan da Başşehir,
Mütevazılığını…
Kemal ALKAN
26 Kasım 2006-12/12/2012
Henüz yorum yapılmamış.