Şiire Mektuplar – 7 / Kar/anlık Korkular
Kaçarcasına uzaklaşmıştık oysa,
Şehrin üslupsuz kavgasından,
Ne güzel olacaktı, iki günlük tatil,
Uyku tulumlarımıza aşk sakladık,
Gecesine çıkarıp,
İçimizde ısıtmak için,
Ateş başında, kahramanlar heyula,
Uzak çakal sesleri,
Yakın olan aşk, sıcacık ateş,
Sen, ben ve kesif orman kokusu,
Arşa uzanıp, kibirle bakan ağaçlar,
Huzur, hayat ve çoban türküsü,
Şimdi ateşi karıştırırken,
Gecesinin bilinmezliğinde,
Aşk hala soğuk duruyor,
Ateşin hara bakan yüzünde,
Koynumdasın, nefesin buz kesiyor.
Melankoliye sürükleniyor ayaklarım,
Şehir yok,
Işıklarından sihir saçan,
Alametifarika,
İnsanın celladı, sabahında,
Kardeşi, dostu, karısı, akşamına
Hani huzur,
Kar/anlık korkular,
Çünkü yalnızlığa bıçak çekmiş,
Çünkü gerçekte hiç sevmemiş,
Acıları, aşkları,
Şimdi su yüzüne çıkmaya başlamış,
Sabırsızlık sardı hücrelerimi,
Geri dönüşün umut sancıları,
Karışıp hengamenin, keşmekeşine
Soyut yüzümün,
Dününe dönmek istiyorum.
Biz sevmemişiz hiç, yalnızlığı,
Yalnız kendimizi sevmişiz,
Birinci tekil kişide,
Hadi o türbülansına kapıldığımız,
Kalabalığın anlık korkularına,
Gündüzlerin, karanlık korkularına,
Bu dağları, bu sessiz devin koynunu,
İçimizde açmamış goncanın umudunu,
Şu çobanın kavalındaki, yalnız türküsüne bırakalım,
Biz, şehir tiyatrosunda mutlu insanları oynayalım.
Henüz yorum yapılmamış.