Yağmurun Ellerinden Tutmak Gibiydi ‘SENİ’ Hissetmek
Yağmurun Ellerinden Tutmak Gibiydi ‘SENİ’ Hissetmek ………
çekip aldığında kendini benden
gözü kara bir başkaldırı sürgüne gönderildi
geçti üstümüzden sular
şehrin gürültüsü içinde…
koyu renkli perdeler ve tozlu camlar ardındayım
hadi,beni anla
ve
çal kapımı bu gece yarısı …kıskanarak
yada,gene çek git…beni bırakarak ardında
gözlerine perde düşmüş hüzünlü bir yüz ile
gece karanlığı fikirlerini de al git..
…
eriyen zamana boyadım gül gülüşlerimi…selam olsun Sana
gözyaşlarımı gönderiyorum
hüzünlü sonbahar yüreğimden akan…
uyku tutmaz gecelerimde yaşıyorum Seni biteviye
daha ne kadar sürecek bu film gibi geceler;
sen sürekli olmayacak,
ben devamlı Seni bekleyecek…
en iyisi,
vur beni bitsin bu film
hadi,
vur beni..!
zaten ölmüşüm yokluğunda
yokluğun ateşten mavi gömlek…
yada,
çık,gel..!
gell…yanında rüzgârların barındığı yüreğimi de alarak…gellll…
yolun yıkıldığı yamaçta diz çökmüşken
ışıl ışıl kehribar gülüşe asarak sevdanı gün batımlarında
yada hüzne durmuş gölgelerin raksındayken
hadi…gel..!
artık yokluğunda çikolata kaplı hüzünlerim…
bak,yalnızlık ekiyorum kokularına
işgal edilmiş kentler gibi boyun eğişim hasretine
…
Yoksun ama
bilesin,
gene de
Senin sularında sürüklenmek dingin hayata yeğdi
yağmurun ellerinden tutmak gibiydi Seni hissetmek
Süleyman Altunbaş
Henüz yorum yapılmamış.