Yaşlanmış Yaşlı Gözlerim

bırak
gözlerim gözlerinin içinde ağlasın
gözlerin mendil olmasa bile
yüzünde silineyim
sıkayım bahar aylarımda
çiçeklerim susuz kalmasın
bükmesin boynunu
çaresiz solmasın
renklerini tap taze tuttsun
gök kuşağı kaybolmasın
yağmurla güneşin buluştuğu yerde
bulutlar üzülmesin
birbirlriyle buluştuğu an
sadece kuru gürültüyle kalmasınlar
bir şeyler dökülsün bir şeyler
ister sağanak yağmur de
isterse sel
alıp götürülen bir şeyler olsun
canlı cansız farketmez
yeter ki aşka götürülsün
doluda taşlanan
horlanan
düştüğü yerlerde
ayaklar altında ezilen
yinede o bildiği
o çizdiği yoldan ayrılmadan
zehir dolu nehirlere
bal tadında ki
yok sayılan sözüyle
bağlanmış dilenci torbası diliyle
değsin susuzluğa
susuzlukta
nasıl sevebileceğini öğrensin
yaşlanmış yaşlı gözlerim……

20/08/2010
Muhtar Gazi TOPAL