Yıllar Sonra…
“Yüzümün eskidiğini
Yıllar sonra aynaya baktığımda anladım”….
Açtım baktım albümdeki
Siyah beyaz resimlerime
Uzun ve kıvrık kumral saçlar,
Üzerimde haki bir parka
Bacakta ispanyol paça pantolon
Ve ayakta siyah bir bot…
Bana devrimcilik yıllarımı anımsattı…
Resimler bile yüzüme acıyarak baktı..
Şöyle bir baktım da maziye
Hatırladım İlk okul yıllarımda kur yaptığım Laleyi,
Teneffüslerde güreş yaptığım
Mersinli Arap Mustafayı…
Az kavganın figüranı olmamıştım
Yavuklusuna yamuk yapanlara
kullanırdı dayım bacağımda saklattığı levyeyi…
Az yüzmedik sümüklü çocuklarla
Mamak’ın o boklu derelerinde,
Az su içmedik akranlarla
Karaağaçın sülüklü çeşmelerinde…
Canımız nohut, çağla isterdi,
Dalardık iştahla Laz Nuri’nin bahçelerine…
Ah o saçlarına taç yaptığım
Ömrümün ortasından tren geçiren yıllar,
Ne barikatlar kurdum,
Geçip gidişine engel olmak için
bedenimi koydum da yine durduramadım.
İsteklerimi, içimde ukde kalan her şeyi durdurdum da
Bir senin kayıp gidişine engel olamadım
Zamanın kollarında beni de eritip giden yıllar…
Aynada çocuk yüzümü alarak
eskimiş bir yüz bırakarak,
Arkana bile bakmadan geçtin gittin zalim yıllar…
Ama alıp giderken gençliğimi bir şey unuttun,
İdemde ve yüreğimin derinliklerinde sakladığım
Ölümsüz anılarımı…
Kazım DOĞAN…
Henüz yorum yapılmamış.