Zamansız ve Vedasız Ayrılık..! !

Dostum dün öldün toprağa indirdim
seni kendi ellerimle gömdüm,
anlatması bi hayli zor,
acın dinmeyen bir kor,
biz aynı yerdeyiz yine,
sensiz şimdi ne hallerdeyiz,?
yalandır diye umutluyum,
birazda sana kırgın ve kızgınım,
onca yılın hatrına vedasız ayrılmak revamıy dı?

kalkıpta bir bakabilsen kabrin başında
hoca hakkınızı helal ediyormusunuz diye sorduğunda! !
sana,herkes helal olsun hakkım,
bir değil bindefa helal olsun,helal olsun dediğini..! ! ,
17 yaşında umutlara zamansız elveda,
bem-beyaz olmuştu yüzün son kez dönüp baktığımda,
acelemizmi vardı sanki?
gömdük seni tam beş dakkada,
kaçacakmıydın sanki dostum?
koyduk üstüne dokuz tane tahta,! !

arada bir misafir ol rüyama,
eskilerden lafla,
varsın sen den olsun her bir tafra,
arada gözlerim dolar,
etrafa baktıkça
tebessümlü gülüşünü hatırladıkça,
kabrinde toprak var,gözüm de yaş,
içimde durmadan yanıyor ateş,
seni gömüp döndük,
sıcaktan terlemedinmi sahi be kardaş,?

üzülme sen,
dostların var özleyip seven,
yakışmamış tabutuna o son elbisen,
sanki küçücüktü iki beden,
ecel’di dostum seni öldüren,
ölüm kefeni sana ansızın giydiren,
geri dönülmez diyarlarda şimdi
tek bir başına sen misin,?
biz hasretinle kavrulurken burada
sen de bizi özlermisin,
özlermisin arkadaş?
bir yerlerden bizi izlersen eğer
ağlayıp gülermisin,?
saysam bütün dertlerimi
bıkmadan beni dinlermisin…? ?
NEDE ÇOK ZORMUŞ
VEDASIZ AYRILŞIK..! !

Durak Yiğit